sogbet islami sohbetler omegle tv türk sohbet cinsel sohbet dini chat ankara güneş enerjisi juul iqos iluma
Kahve Kitap
Mahmut Eraslan
Köşe Yazarı
Mahmut Eraslan
 

Bizim mahallede salgın/virüs var!

Bir zamanlar diye başlayan ve bitmek bilmeyen hikâyelerin sonuna geliyoruz galiba… Eski ramazanlar, eski bayramlar, eski komşuluklar derken eski Müslümanlara geldik nihayet! Eskilerin samimiyetlerini bu güne taşıyamadığımız için misyon sahiplerinin taşıdığı yük üzerinden nemalandık bu güne kadar, ama yolun sonu görünüyor…  Bizim mahallede salgın bir hastalık başladı, bulaşıcı işin kötü yanı tedavi edecek hekimlerin bir kısmı ağır hasta… Virüs sadece siyasete bulaşmadı, cemaatlere, tarikatlara kadar yayıldı, işyerlerine evlere akrabalara salgın bir hastalığa yakalandık. Düzenin değişmesini isteyenler karşı çıktıkları düzene uydular, dostlarını terk ettiler düşmanları ile dost oldular(!) Kalbimizde bir nokta ile başladı(günahlarımız) her geçen gün yayılıyor kalbimizi kaplayacak, İşin kötü tarafı hekim bulamıyoruz yatak döşek onlarda yatıyor, damarlarımız tıkandı kalp krizi geçiriyoruz. Kalpte beliren ilk günahımız sanırım ene ile başladı, ben bilirim edasıyla ne âlim, ne hoca, ne ana baba bıraktık eleştirmedik ayar vermedik. Sonra benim cemaat, tarikat, parti, liderim derken diğer yapılar ve liderler ile ara her geçen gün açıldı, özel ofislerinde özel kalemleri ile ulaşılmaz olmaya başladılar.  Koltuğu kapan değişmeye başladı, isminin önüne yazar, hoca, akademisyen, DR yazan kardeşlerimize bir haller oldu doğallıklarını yitirdi, ekrana mikrofona yakın eş dost arkadaşlarına akrabalarına uzak düşmeye başladılar. Ömrümüzün yarısından fazlasını iman kurtaran olarak geçirdik, iyi niyetliydik ama ya kaybettiklerimiz? Kendi ana babamızı akrabalarımızı komşularımızı sohbet arkadaşlarımızı, işin en acı ama gerçek olanı samimiyetimizi saflığımızı kaybettik farkın damıyız? İşte Gazze önümüzde duruyor, Gazze bizim kalitemizi kalibremizi duruşumuzu samimiyetimizi nasıl bir ahlaka sahip olduğumuzu ortaya çıkardı. Birilerini kurtarma adına çıktığımız yolda kendimizi kaybettiğimizin ne zaman fark varacağız? Gazze’li kardeşlerimiz dünyayı ve dünyalıklarını kaybederken(Âlim Allah) cenneti kazanmaya devam ediyorlar. Ya biz? Gazze’ye sahip çıkarken bile birbirimizi kaybetmeye devam ediyoruz, İçerisinde bulunduğumuz bu hal tavır, eylem ve söylemler bizi cennete taşır mı bilemem? Gazze için ayağa kalkan sadece biz olmadık sağcısı solcusu gayri Müslim’i vicdan sahibi büyük kitleler harekete geçti, öyle ki ortaya koydukları eylem söylem biçimi ile bize ders dahi verenler oldu, kararlı bir şekilde birbirlerine kenetlendi ve düşmana odaklandı onlar. Ya biz? Gazze bizim kardeşimiz mazlum ve mağdur, İsrail ortak düşmanımız, birlikte başladığımız eylemler basın açıklamaları yürüyüşlere ne oldu? Neden eylemler söylemler değişti neden ayrı zamanda ayrı yerlerde yapıldı bunlar?  Birbirine mesafeli kardeşlerin her geçen gün küçülen yürüyüşleri, basın açıklamaları ile devam etti, biraz daha fazla kitle toplayanlar ego kastı reklama çıktı neden?  Niyetin bozulduğu yerde, amel elbette Salih’ini yitirecekti! Bizim ülkede işin cılkı çıktı, nefislerimiz devreye girdi bölünmeler ayrılmalar yetmedi, kendi içimizde yeni virüsler yayılmaya başladı. Yapılan etkinlikler protestolar boykotlar sosyal medya paylaşımları basın açıklamaları kendi içimizde tartışma konusuna dönüştü, herkes birbirini ve yaptıklarını eleştiriyor açıktan açık arıyor.  Her geçen gün katılım azalıyor, bir kısım etkinliklerin küçük olsun benim olsun tavrını vatandaş görüyor, bizim mahallede küçük düşünen ve küçülen eylemlerin aksine gayri Müslimler etkinliklerini büyüterek devam ediyor yollarına, hem de Gazze’ye doğru seferden sefere… Gazze’ye sahip çıkan Müslümanlar neden burada birbirine mesafe koymaya tavır almaya, acı sözler söylemeye devam ediyor? Hamas  bize ahlak dersi veriyor, dinliyor anlıyor akledebiliyormuyuz acaba? Gazze’de sivil halka karşı savaşan Siyonistlere hamasın tavrı ile gelin bizim birbirimize karşı olan tavrımızı bir kıyas edelim, kardeşlerimize karşı sarf ettiğimiz sözleri onlar düşmanlarına dahi söylemiyorlar…  Kadınları çocuklarını öldüren katillere karşı ortaya koydukları adil ve asil duruş İslam ahlakından başka bir şey midir? Kurtarılmaya muhtaç durumdayken kurtarıcı rollerinden kurtulalım artık. Biraz içe dönelim cemaat, tarikat, siyasi parti taassubu ve dayatmalarından vaz geçelim. Gazze, Kudüs mescidi aksa demekten asla geri durmayalım, yardımlara boykota devam edelim.  Birlikte veya ayrı ama asla ayrıştıracak bir söylemeden, fitneye vesile olacak tavır ve davranışlardan Siyonistlerden uzak durduğumuz gibi duralım.  
Ekleme Tarihi: 11 June 2025 - Wednesday

Bizim mahallede salgın/virüs var!

Bir zamanlar diye başlayan ve bitmek bilmeyen hikâyelerin sonuna geliyoruz galiba…

Eski ramazanlar, eski bayramlar, eski komşuluklar derken eski Müslümanlara geldik nihayet!

Eskilerin samimiyetlerini bu güne taşıyamadığımız için misyon sahiplerinin taşıdığı yük üzerinden nemalandık bu güne kadar, ama yolun sonu görünüyor…

 Bizim mahallede salgın bir hastalık başladı, bulaşıcı işin kötü yanı tedavi edecek hekimlerin bir kısmı ağır hasta…

Virüs sadece siyasete bulaşmadı, cemaatlere, tarikatlara kadar yayıldı, işyerlerine evlere akrabalara salgın bir hastalığa yakalandık.

Düzenin değişmesini isteyenler karşı çıktıkları düzene uydular, dostlarını terk ettiler düşmanları ile dost oldular(!)

Kalbimizde bir nokta ile başladı(günahlarımız) her geçen gün yayılıyor kalbimizi kaplayacak, İşin kötü tarafı hekim bulamıyoruz yatak döşek onlarda yatıyor, damarlarımız tıkandı kalp krizi geçiriyoruz.

Kalpte beliren ilk günahımız sanırım ene ile başladı, ben bilirim edasıyla ne âlim, ne hoca, ne ana baba bıraktık eleştirmedik ayar vermedik.

Sonra benim cemaat, tarikat, parti, liderim derken diğer yapılar ve liderler ile ara her geçen gün açıldı, özel ofislerinde özel kalemleri ile ulaşılmaz olmaya başladılar.

 Koltuğu kapan değişmeye başladı, isminin önüne yazar, hoca, akademisyen, DR yazan kardeşlerimize bir haller oldu doğallıklarını yitirdi, ekrana mikrofona yakın eş dost arkadaşlarına akrabalarına uzak düşmeye başladılar.

Ömrümüzün yarısından fazlasını iman kurtaran olarak geçirdik, iyi niyetliydik ama ya kaybettiklerimiz?

Kendi ana babamızı akrabalarımızı komşularımızı sohbet arkadaşlarımızı, işin en acı ama gerçek olanı samimiyetimizi saflığımızı kaybettik farkın damıyız?

İşte Gazze önümüzde duruyor, Gazze bizim kalitemizi kalibremizi duruşumuzu samimiyetimizi nasıl bir ahlaka sahip olduğumuzu ortaya çıkardı.

Birilerini kurtarma adına çıktığımız yolda kendimizi kaybettiğimizin ne zaman fark varacağız?

Gazze’li kardeşlerimiz dünyayı ve dünyalıklarını kaybederken(Âlim Allah) cenneti kazanmaya devam ediyorlar.

Ya biz?

Gazze’ye sahip çıkarken bile birbirimizi kaybetmeye devam ediyoruz, İçerisinde bulunduğumuz bu hal tavır, eylem ve söylemler bizi cennete taşır mı bilemem?

Gazze için ayağa kalkan sadece biz olmadık sağcısı solcusu gayri Müslim’i vicdan sahibi büyük kitleler harekete geçti, öyle ki ortaya koydukları eylem söylem biçimi ile bize ders dahi verenler oldu, kararlı bir şekilde birbirlerine kenetlendi ve düşmana odaklandı onlar.

Ya biz?

Gazze bizim kardeşimiz mazlum ve mağdur, İsrail ortak düşmanımız, birlikte başladığımız eylemler basın açıklamaları yürüyüşlere ne oldu?

Neden eylemler söylemler değişti neden ayrı zamanda ayrı yerlerde yapıldı bunlar?

 Birbirine mesafeli kardeşlerin her geçen gün küçülen yürüyüşleri, basın açıklamaları ile devam etti, biraz daha fazla kitle toplayanlar ego kastı reklama çıktı neden?

 Niyetin bozulduğu yerde, amel elbette Salih’ini yitirecekti!

Bizim ülkede işin cılkı çıktı, nefislerimiz devreye girdi bölünmeler ayrılmalar yetmedi, kendi içimizde yeni virüsler yayılmaya başladı.

Yapılan etkinlikler protestolar boykotlar sosyal medya paylaşımları basın açıklamaları kendi içimizde tartışma konusuna dönüştü, herkes birbirini ve yaptıklarını eleştiriyor açıktan açık arıyor.

 Her geçen gün katılım azalıyor, bir kısım etkinliklerin küçük olsun benim olsun tavrını vatandaş görüyor, bizim mahallede küçük düşünen ve küçülen eylemlerin aksine gayri Müslimler etkinliklerini büyüterek devam ediyor yollarına, hem de Gazze’ye doğru seferden sefere…

Gazze’ye sahip çıkan Müslümanlar neden burada birbirine mesafe koymaya tavır almaya, acı sözler söylemeye devam ediyor?

Hamas  bize ahlak dersi veriyor, dinliyor anlıyor akledebiliyormuyuz acaba?

Gazze’de sivil halka karşı savaşan Siyonistlere hamasın tavrı ile gelin bizim birbirimize karşı olan tavrımızı bir kıyas edelim, kardeşlerimize karşı sarf ettiğimiz sözleri onlar düşmanlarına dahi söylemiyorlar… 

Kadınları çocuklarını öldüren katillere karşı ortaya koydukları adil ve asil duruş İslam ahlakından başka bir şey midir?

Kurtarılmaya muhtaç durumdayken kurtarıcı rollerinden kurtulalım artık.

Biraz içe dönelim cemaat, tarikat, siyasi parti taassubu ve dayatmalarından vaz geçelim.

Gazze, Kudüs mescidi aksa demekten asla geri durmayalım, yardımlara boykota devam edelim.

 Birlikte veya ayrı ama asla ayrıştıracak bir söylemeden, fitneye vesile olacak tavır ve davranışlardan Siyonistlerden uzak durduğumuz gibi duralım.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanagundemi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.