1960 MODEL ARAÇLA YOLUNA DEVAM EDİYOR Geçtiğimiz günlerde Çin, şimdi ayaklanma ile uğraşan Ukrayna'dan toprak aldı! Evet! Çin nere Ukrayna nere demeyin. Ya da bundan bize ne diyemezsiniz. Türkiye, gözünü kulağını sadece içeriye ve şahsi ihtiraslarına çevirirse, gelecek seçimleri kazansanız da, gelecek nesillerin akıbetlerini hayra çeviremezsiniz. 3 milyon hektarlık toprak alan Pekin yönetimi yılda 2.6 milyar dolar kiraödemeyi kabul ettiği söz konusu topraklar Belçika, Ermenistan ve İsrail gibi ülkelerden büyük alanlardan müteşekkildir. Kıyas yapabilmek adına söylüyorum. BİZE NE ÇİN’DEN, UKRAYNA’DAN! Bunun bize ne faydası ya da zararı var diyenlere hatırlatmakta fayda var. Bırakın Türkiye’nin tümünü, Çukurova bölgemize dahi haddinden fazla etkisi olacaktır. Çin kendi başına verdiği kararla mı almıştır, Ukrayna’daki toprakları? Elbetteki hayır! Türkiye’nin büyüyüp güçlenmesini istemeyen, Türkiye Ortadoğu’da ve İslam âleminde söz sahibi olmasın diyen, bizi yıllardır kapılarında bekleten AB’nin sözde ileri ülkeleri ile bunların yönettikleri yerli kimliklilerin ülkeleri üzerinde kurdukları baskı ile iş adamları marifetiyle aldırılmıştır. Maksat, AB’nin soğuklardan donmamak için bağımlı olduğu Doğalgazda, kendilerinin de kontrolör olarak pay sahibi olmak istemeleri. Bunun içinde, doğalgaz açısından, kedinin fareyle oynadığı gibi Avrupa'yı avucunun içine almış olan Rusya'nın en azından şimdilik bu noktadaki etkin gücünü kırmak ve de zayıflatmaktır. Son zamanlarda Türkiye’nin Irak ile yaşadığı meselelerin de özünde aynı amaçlarla hükümetin iç muhalefet yoluyla sıkıştırılmak istenmesinin arkasında yatan gerçekte budur.  Çünkü, Ankara Irak'ı kendisine bağlarsa, Rusya (Moskova) ile  bölgenin tek hakimi olur ki, bu Başta İngiltere olmak üzere dünyayı yönetmek isteyen adamlarının hiçte işine gelmez.! HEDEF TÜRKİYE! Fotoğrafın Tümünü Görmek Daha önce, dünya kamuoyuna yansıttıkları, görünürde ABD sermayesi olarak lanse ettikleri güçleri ile Çin’iekonomik güç haline getirmeye çalışmalarının nedeni de bugünlere hazırlık yapmaktı. Uygulamaya aldıkları plan devre dışı kalmaya başlayınca yeni formüller geliştirmeye çalışarak Çin’i yeniden yeşertmek, kendilerine bağlamak, “ekonominiz elimizde istersek çökertiriz” diyebilmek Ukrayna planının devreye almışlardır. Son günlerde basında sürekli Ukrayna haberlerini duyar, okur olduk. Neden? Çünkü Çin’i oraya götüren güç, diğer yandan da Ukrayna’yı kontrolleri altına almak istemektedirler. Orada da muhalefet eliyle işlerini yürütmeye çalışanlar, muhalefetin yumruk göstererek iktidarın kendilerine bağlanmasını sağlamaya çalışıyorlar. Şimdi daha rahat bakmak, anlamak adına bir kez daha fotoğrafın bütününe bakmalıyız. Ukrayna'da yaşananlar Türkiye’yi en can alıcı noktasından ilgilendiriyor. Orada göndermeler, saldırlar aslında Putin'e olsa da, kapsama alanı içerisinde Başbakan Erdoğan üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti de bulunmaktadır. İçeride yaşanan, farklı farklı alanlardaki, görünürde bir biri ile ilintisiz gibi görünene iç saldırıların asıl hedefi, Türkiye’nin kendi kendini yönetmesini engellemek ve birilerinin yerli kimlik taşıyanlar üzerinden idare edilmek istenmesidir. Ne yazık ki, bizim iç muhalefet de hiçbir şeyi görmeden, hatta bilmeden, yerinde saydığı gibi, her dışarıya çağrıldığında gidip oralarda Türkiye aleyhine tezviratlarda bulunuyor. Yönümüz Batı diyor. Hangi batı. Biz kimin batısındayız hiç düşündünüz mü? O zaman, doğumuzda olanlar demeyecek mi? “Bunlar kendi medeniyetlerini, değerlerini bilmiyor. Kendilerini yönetmekten acizler. Batıya ‘gel bizi yönetin, idare edin’ dercesine yüzlerini onlara dönerken, biz niye batımızdakine bağlanalım, onu örnek alalım” demeyecekler mi? Yeter artık, atın şu altınızdaki (pardon aklınızdaki) 1960 modelleri. Atın ama geçmişinizi sakın unutmayın ki, gelecekte hatalara düşmeyesiniz. Sözün Anlattıkları: “Türkiye yönetilmez ancak idare edilir!”     Süleyman Demirel Partiler gider, tekrar gelir! Ama devlet giderse bir daha asla gelmez!                                                                         CHP Eski Genel Başkanı Deniz Baykal