Kahve Kitap
Turgay Başboğa
Köşe Yazarı
Turgay Başboğa
 

MODERN İNSANIN GİRDABI VE MANEVİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ

Modernizmin çağımız insanına dayattığı yaşam biçimi ve şartları onu ;Dünyevileşme, bireyselleşme, yalnızlık, tatminsizlik,bencillik,merhametsizlik,amaçsızlık ve boşluk girdabına sokmuştur.Fıtratı gereği bu dayatılan yaşam biçimi ve şartlarına uyum sağlamakta zorlanan insan kaçınılmaz olarak; ‘’Beden-Akıl ve Ruh’’ sağlığını koruyamamış ciddi bunalımlara ve hatta intiharlara kadar sürüklenmiştir. Maddi planda başvurulan tüm çareler ve tedaviler bu girdaptan kurtulmasını sağlayamamış dolayısıyla manevi bir desteğe ve yol göstericiye her zamankinden fazla ihtiyaç duymaya başlamıştır.   Bugünkü yazımıza böyle bir tespitle başlayarak her zaman olduğu gibi yüce Kitabımız Kur’andan ve Biricik Rehberimiz, Önderimiz Hz Muhammed (s.a.v) den örneklerle başlayalım.   ‘’Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.’’(Ali İmran 104)    Asra yemin olsun ki, İnsan mutlaka ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.(Asr Suresi 1-2-3)   ‘’Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar da birbirlerinin velileridir (dostları ve destekleyicileridir) . İyiliği emreder, kötülükten nehyedip çevirirler, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler ve (her konuda) Allah'a ve Resulü'ne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz Allah Üstün ve Güçlüdür, Hüküm ve Hikmet sahibidir. (Tevbe 71). Tevbe suresinde hem bireysel anlam inşa etme hem de iyiliği emretme kötülükten alıkoyma yoluyla toplumun birbirine rehberlik etmesi teşvik edilmiştir.   Manevi rehberliğe teşvik ederken verim alınması için incitici veya rastgele bir şekilde değil kabul edilebilir bir nitelikte olması gerektiği de belirtilmiştir. Zira Hz. Muhammed’in (asm) davranışlarına kaynaklık eden Kur’an-ı Kerim’de çok fazla örneği olan bu konu İbrahim suresinin 24 ve 25. ayetlerinde şöyle yer almaktadır: ’’ Görmedin mi, Allah güzel bir sözü nasıl misal getirdi? Güzel bir söz kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir. Bu ağaç, Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Öğüt alsınlar diye Allah insana misaller getirir.’’ Ayrıca hastalık ya da hükümlülük gibi kriz zamanlarında Allah’ı anma ya da ibadetler yoluyla anlam inşa etme ve başa çıkma açısından bazı örnekler vaaz edilmiştir. Örneğin Sad suresinin 42- 45. ayetlerinde Hz. Eyüp’ün (as) ağır hastalıkta Allah’a yönelmesi ve şifaya kavuşması anlatılır. Yine benzer şekilde Yusuf suresinde ise haksız sebeplerle hapishaneye düşmüş bir peygamberin karşılaştığı durumda inşa ettiği başa çıkma metotlarını görmek mümkündür. Özetle belirtmek gerekirse Kur’an’da hem bireysel anlamda kendi kendine başa çıkma modelleri hem de toplumsal anlamda manevi olarak insanı güçlü kılacak çok sayıda konu ve yöntem yer almaktadır. Bununla birlikte manevi rehberliğin belirli toplumsal tiplerinin tarihsel süreç içinde ortaya çıkmış olduğunu söylemek yanlış olmaz. İslam’ın klasik tecrübesi de diğer dinlerde olduğu gibi cemaatçi unsurlar üzerinden gelişmiştir. Manevi ve ahlaki gelişim bir cemaat içerisinde (mahalle, köy, dinî bir topluluk gibi) neşv ü nema bulur. Buna rağmen özellikle tasavvufta bolca örneklerini gördüğümüz gibi bireyin manevi gelişimine de itina gösterilir. Nitekim Hz. Peygamber manevi liderlik yaparak Müslümanların olgunlaşma serüvenlerinin çoban yıldızı olmuştur. Bunun dışında muteber âlimler, salih mürşitler, mahallelerde yaşayan büyükler ve diğer saygın kişiler geleneksel yaşam şartlarında yeni gelen nesillere veya ihtiyaç duyan kişilere manevi danışmanlık ve yol göstericilik yapmıştır. Geçmişte olduğu gibi bugün de bu dinî-manevi danışmanlık modelleri devam etmektedir. Fakat modern yaşamla beraber bu ihtiyaç her bakımdan form değiştirmiştir. Yaşanan dönüşüm ve toplumsal ilişkiler ağının değişimi bu süreci de etkilemektedir.   Tarihsel tecrübe içerisinde dünyevi veya uhrevi konularda toplumun güvenini kazanmış alim, mürşit ve öne çıkan kişilerin manevi ve dini kaynaklardan faydalanarak insanlara yardım etme faaliyetleri Müslüman toplumlar içerisinde –coğrafya ve tarihsel dönemlere bağlı olarak– farklı başlık, uygulama ve formlarda sürekli var olmuştur. Bu tarihsel dini manevi danışmanlık modellerinin türleri günümüzde var olmaya devam etmektedir.   Türkiye’deki mevcut durum düşünüldüğünde üç dini tip öne çıkmaktadır: peygamber, mürşit ve hoca. Hz. Muhammed’in (asm), Kur’an’da belirtildiği gibi insanların iyiliği vaaz etmek ve kötülüğü engellemek için birbiri ile iletişime geçmediği takdirde bazı çözümü zor toplumsal problemler ile yüz yüze kalacağını belirttiğini kaynaklarda görmek mümkündür (Tirmizi, Fiten 9-2170; Ebu Davud, Melahim 17-4336). Bir manevi rehber olarak Hz. Muhammed (asm) kılavuzluk etme konusunda sadece sözlü değil aktif olarak da bir model olmuştur. Hz. Muhammed (asm) aile problemleri, tevbe etmek için çare arama, hayata dair anlam inşa etme, hastalık ya da ölüm durumlarında acıyla başa çıkma gibi dünyevi veya uhrevi anlamda yardıma ihtiyacı olanlara bazen vahiylerle bazen de gündelik hayatın akışında destek olmuş ve yol göstermiştir. Ayrıca çocuk, genç, yetişkin ve yaşlılarla olan sözlü iletişimi sadece nasihat niteliğinde değil insana ilham verecek sözler, düşündürücü sorular ve temsil gibi unsurlar da taşınmıştır.Böylece insanlar sadece doktrinsel değil düşünsel anlamda da beslenmiştir. İslam geleneğinde ikinci model olarak mürşit İslam’ı anlama ve tecrübe etmede öznel ve inceltilmiş bir anlayış kazandırma özelliğine sahip olduğuna inanılan insandır. Fakat geleneğe bakıldığına bu anlayış salt entelektüel bir girişim olmaktan öte sosyokültürel kodları da ağır basan bir modeldir. Mürşitlerin kendi cemaatlerinin ya da muhitteki insanların aile problemleri, hastalık, manevi sıkıntılar, bağımlılık ve anlam inşa etme gibi durumlarda insanlara rehberlik ettikleri kaynaklara geçmiştir. Temelde bu model insanlara sadece sıkıntı anlarında değil gündelik hayatları boyunca inşa edilen öznel anlama göre verilen özel dini ibadet ve görevler etrafında kendilerini aşmaları vaaz edilir. Nefs öğretileri buna örnek olarak gösterilebilir. Türkiye’deki hoca formunu üç farklı tipe indirgeyerek temelde konunun anlaşılması kolaylaştırılabilir: Birinci tip eğitimli bir din hocası, ikincisi medyatik hoca, üçüncüsü mahallenin ya da bir muhitin hocası. Niçin manevi danışmanlık hizmetine ihtiyaç duyulmaktadır?   Modern yaşam insanı kendi içine dönmekten ve kendi ruhunda kemal aramaktan alıkoymaktadır. Hayatın tek boyutlu ifadesi, bireyi büyük bir yalnızlığa ve kendisinin manevi varlığına yabancılaşmaya sürüklemektedir.Modern hayatla birlikte özellikle üretim biçimlerinin değişmesi, para ve tüketimin hayat içinde ağırlığının artmasıyla beraber insanın olgunluk arayışı ve manevi yönden yetkinleşme çabaları sekteye uğramıştır.. Ayrıca modern yaşamda aile içi çatışma alanları, ölüm, yaşlılık, hastalık, suç ve hapishane gibi sorunlar klasik toplumda olduğundan çok farklı mahiyette zuhur etmektedir. Ölüm bir vuslat olmaktan çıkmış, büyük bir yok oluş ve acıya dönüşmüştür. Teknolojideki gelişmeler ölümün evden kovulabileceği yanılsamasını doğurmaktadır. Ölüm korkusu modern insanın kalbine yerleşmiş temel bir korku ve kaygıdır. Bu kaygıya rağmen ölüm ötesi yaşam inancı hızla sekülerleşen modern insan için buharlaşmıştır. Yaşlılık, sağlık teknolojilerinin zorunlu bir sonucudur. Modern birey istemese de gelişen sağlık hizmetleri sebebiyle yaşlılık dönemini uzatmak zorunda kalabilmektedir. Uzun süren yaşlılık bazen uzun süren bir yalnızlığa dönüşebilmekte ve bu süreçte insanın anlam arayışı artabilmektedir. Hastalık ve hastalık sonucu ortaya çıkan acı, modern birey için baş edilmesi gereken bir olgudur. Hastalık ve acılar, artık olgunlaşmanın; sabrı, merhameti ve diğergamlığı öğrenmenin bir aracı veya Yüce Allah’ın bir imtihanı değildir.   Günümüzde suç ve hapishane olguları, modern yaşamın normlarına ayak uyduramamanın bir karşılığıdır. Türkçedeki “kader mahkûmu” bu duyguyu bize aktarır. Kader mahkûmları yeni yaşam şartları altında ezilenler, hayata hazırlıksız yakalananlar, dezavantajlı aile ve ortamlarda büyüyen bireylerdir. Tarihin hiçbir döneminde sayıca bu kadar fazla insan hapse mahkûm edilmemiştir.   Tüm bu sorunlar, geleneksel toplumlarda da vardı. Fakat geleneksel yaşamda insanlar bu sorunlarla yalnız değil aile, mahalle, köy, aşiret, dinî cemaat gibi ait oldukları toplumsal yapılarla beraber baş etmekteydiler. Yüce Yaratıcıya iman anlam aramada ve baş etmede en önemli kaynak ve sığınaktı. Modern psikoloji de dinî kaynaklardan bağımsız bir şekilde, bireyler arasında yeni ortaya çıkan ilişki ağları tespit ederek bu konular üzerinde araştırmalarda bulundu. 19. Yüzyılın sonlarına doğru pozitivizmin, din olgusunun “yok olacağına” ilişkin iddialarının gücünü kaybetmesiyle beraber dinlerin bu esaslı konular hakkında ileri sürdüğü argümanlar daha belirgin hâle geldi. Buna bağlı olarak manevi danışmanlık da, dinî ve/veya manevi kaynaklardan ve psikoloji çalışmalarının birikimlerinden istifade ederek modern insanın bu esaslı sorunlarla baş edebilmesine yardımcı olmaktır.   Sanayileşme ve bilgi teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla dünya nüfusunun yerleşim bölgeleri ve yaşam tarzları radikal bir şekilde değişti ve bu değişim hâlen devam etmektedir. Bu süreç içinde insanlık çok boyutlu siyasi, ekonomik, toplumsal ve bireysel sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. İnsanlar acı, yalnızlık ve anlam arayışı ile yüzleşmiştir. Mesela sanayileşmenin ilk dalgasında köyden şehre göç etmek durumunda kalan bir gencin yaşadığı acı, güvenlik arayışı ve hayatı anlamlandırma çabası dikkat çekicidir. Türkiye’de köyden kente göçün hızlandığı 20. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan Arabesk müzik göç eden bireylerin yaşadıkları acıları, duyguları, arayışları, gelgitleri, hayata küsüşleri açıkça dile getirir. Yine bilgi teknolojileriyle yalnızlaşan bireyin sanal gerçekliğe hapsoluşu ve içine düştüğü anlam arayışı bir başka örnektir. Manevi danışman modern bireyin hayatında dönüm noktaları olan evlilik, ölüm, hastalık, hükümlülük, yaşlılık ve öğrencilik gibi durumlarda karşılaşılan anlam arayışına, yalnızlaşmaya ve acı ile baş edebilmeye yardımcı olmaktadır. Manevi danışman, bu kritik dönemlerde ortaya çıkan manevi ve ruhsal problemlere, manevi ve dinî kaynaklardan faydalanarak danışanın da aktif katıldığı bireysel sağaltım yoluyla çözümler arar. Sadece seküler bilgi kaynaklarından yararlanılarak icra edilen psikolojik danışmanlıktan en önemli farkı, psikoloji birikimine de sahip olarak hayatı anlamlandırmada ve söz konusu sorunlarla baş etmede dinî ve manevi kaynakların da istihdam edilmesidir.   Manevi ve ruhsal konularda bireylere destek sunabilmek için hayatın her alanına manevi danışmanlığın yayılmasının hedeflendiği ülkemizde uygulamanın yeni olması sebebiyle bulunduğumuz süreç son derece önemlidir. Zira uygulamanın kurumsal, hukuki, toplumsal ve dini-manevi alandan kaynaklı sorunlarını çözmesi, bu çözümleri gerçekçi ve sistematik bir zemine oturtması gerekmektedir Demografik yapının giriftleşmesi dünya genelinde siyasi, ekonomik, toplumsal ve bireysel krizlerin artmasına yol açmıştır. Çok katmanlı problemlerle yüzleşen insanlar çektikleri acıyla başa çıkmak ya da anlam dünyasını genişletmek için bazı yöntemler geliştirmişlerdir. Psikoloji ve din üzerine yürütülen tartışmalar sonucunda ortaya çıkan manevi danışmanlık son yıllarda dünya gündeminde dikkate değer bir yer edinmiştir. Dünyanın farklı bölgelerinde dini ve manevi kaynaklardan faydalanılarak gerçekleştirilen manevi danışmanlık özellikle modern hayat ve sermaye merkezli modern üretim biçimlerinin yabancılaştırdığı insanlar için büyük bir ihtiyaç olarak görülmektedir.   Modern yaşamın çok katmanlı sonuçlarından dolayı insanların depresyon, kaygı gibi durumlarla başa çıkabilmesi, ruhsal bunalımlarını yönetip bütüncül ve anlamlı bir hayat inşa etme imkanı zayıflamaktadır. Mevcut koşul ve sorunlarla başa çıkmada insanların profesyonel bir destek alma eğilimi artmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın (DİB) bir hizmet olarak manevi ve dini destek sağlama arayışı bu aşamada anlamlı bir adımdır. Türkiye’de 1950’li yıllarda gündeme gelen fakat kurumsal engellere takılan manevi rehberlik hizmeti sunma süreci ilk defa 2003 yılında Aile İrşat ve Rehberlik Büroları’nın faaliyete geçmesi ile başlamıştır. Devamında 2011’de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 2014’teki Yeşilay ve 2015’te Sağlık Bakanlığı ile iş birliği yapılarak farklı kurumlarda manevi rehberler görev almaya başlamıştır.   -Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin de bulunduğu müfredat ile birlikte cezaevi vaizlerinin göreve başlaması -Adalet Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı Arasında Hükümlü ve Tutukluların Dini ve Ahlaki Gelişimlerini Sağlamaya Yönelik Protokol 2001 -Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı Arasında İşbirliği Protokolü 2011 -Diyanetİşleri Başkanlığı ile Türkiye Yeşilay Cemiyeti Arasında İşbirliği Protokolü 2014 -Diyanet İşleri Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığı Arasında Hastanelerde Manevi Destek Sunmaya Yönelik İşbirliği Protokolü 2015 -Diyanet İşleri Başkanlığı ile TC. Gençlik ve Spor Bakanlığı Arasında İmzalanan İşbirliği Protokolü 2015 -Diyanet İşleri Başkanlığı ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Arasında İşbirliği Protokolü 2016 -Diyanet İşleri Başkanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı Arasında Askeri Personele Manevi Destek Sunmaya Yönelik İş Birliği Protokolü 2020   Manevi danışmanlık uygulaması ile toplumsal ve manevi bunalımların buluştuğu ortak noktada bireylerin sorunlarla başa çıkma ve anlam krizini çözmelerine yardımcı olunması hedeflenmiştir. Özellikle bireylerin hayatında dönüm noktası olabilecek hastalık, hükümlülük, yaşlılık veya öğrencilik gibi durumlardaki ruhsal problemlerin manevi ve dini kaynaklardan da faydalanarak bireysel sağaltma yoluyla daha sağlıklı bir toplum elde etmeye yardımcı olması beklendiği için bu uygulama kritik bir önem arz etmektedir  
Ekleme Tarihi: 11 Ocak 2021 - Pazartesi

MODERN İNSANIN GİRDABI VE MANEVİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ

Modernizmin çağımız insanına dayattığı yaşam biçimi ve şartları onu ;Dünyevileşme, bireyselleşme, yalnızlık, tatminsizlik,bencillik,merhametsizlik,amaçsızlık ve boşluk girdabına sokmuştur.Fıtratı gereği bu dayatılan yaşam biçimi ve şartlarına uyum sağlamakta zorlanan insan kaçınılmaz olarak; ‘’Beden-Akıl ve Ruh’’ sağlığını koruyamamış ciddi bunalımlara ve hatta intiharlara kadar sürüklenmiştir. Maddi planda başvurulan tüm çareler ve tedaviler bu girdaptan kurtulmasını sağlayamamış dolayısıyla manevi bir desteğe ve yol göstericiye her zamankinden fazla ihtiyaç duymaya başlamıştır.

 

Bugünkü yazımıza böyle bir tespitle başlayarak her zaman olduğu gibi yüce Kitabımız Kur’andan ve Biricik Rehberimiz, Önderimiz Hz Muhammed (s.a.v) den örneklerle başlayalım.

 

‘’Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.’’(Ali İmran 104)

 

 Asra yemin olsun ki, İnsan mutlaka ziyandadır. Ancak iman edenler, salih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.(Asr Suresi 1-2-3)

 

‘’Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar da birbirlerinin velileridir (dostları ve destekleyicileridir) . İyiliği emreder, kötülükten nehyedip çevirirler, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler ve (her konuda) Allah'a ve Resulü'ne itaat ederler. İşte Allah'ın kendilerine rahmet edeceği bunlardır. Şüphesiz Allah Üstün ve Güçlüdür, Hüküm ve Hikmet sahibidir. (Tevbe 71). Tevbe suresinde hem bireysel anlam inşa etme hem de iyiliği emretme kötülükten alıkoyma yoluyla toplumun birbirine rehberlik etmesi teşvik edilmiştir.

 

Manevi rehberliğe teşvik ederken verim alınması için incitici veya rastgele bir şekilde değil kabul edilebilir bir nitelikte olması gerektiği de belirtilmiştir. Zira Hz. Muhammed’in (asm) davranışlarına kaynaklık eden Kur’an-ı Kerim’de çok fazla örneği olan bu konu İbrahim suresinin 24 ve 25. ayetlerinde şöyle yer almaktadır: ’’ Görmedin mi, Allah güzel bir sözü nasıl misal getirdi? Güzel bir söz kökü sağlam, dalları göğe yükselen bir ağaç gibidir. Bu ağaç, Rabbinin izniyle her zaman meyvesini verir. Öğüt alsınlar diye Allah insana misaller getirir.’’

Ayrıca hastalık ya da hükümlülük gibi kriz zamanlarında Allah’ı anma ya da ibadetler yoluyla anlam inşa etme ve başa çıkma açısından bazı örnekler vaaz edilmiştir. Örneğin Sad suresinin 42- 45. ayetlerinde Hz. Eyüp’ün (as) ağır hastalıkta Allah’a yönelmesi ve şifaya kavuşması anlatılır. Yine benzer şekilde Yusuf suresinde ise haksız sebeplerle hapishaneye düşmüş bir peygamberin karşılaştığı durumda inşa ettiği başa çıkma metotlarını görmek mümkündür. Özetle belirtmek gerekirse Kur’an’da hem bireysel anlamda kendi kendine başa çıkma modelleri hem de toplumsal anlamda manevi olarak insanı güçlü kılacak çok sayıda konu ve yöntem yer almaktadır. Bununla birlikte manevi rehberliğin belirli toplumsal tiplerinin tarihsel süreç içinde ortaya çıkmış olduğunu söylemek yanlış olmaz.

İslam’ın klasik tecrübesi de diğer dinlerde olduğu gibi cemaatçi unsurlar üzerinden gelişmiştir. Manevi ve ahlaki gelişim bir cemaat içerisinde (mahalle, köy, dinî bir topluluk gibi) neşv ü nema bulur. Buna rağmen özellikle tasavvufta bolca örneklerini gördüğümüz gibi bireyin manevi gelişimine de itina gösterilir. Nitekim Hz. Peygamber manevi liderlik yaparak Müslümanların olgunlaşma serüvenlerinin çoban yıldızı olmuştur. Bunun dışında muteber âlimler, salih mürşitler, mahallelerde yaşayan büyükler ve diğer saygın kişiler geleneksel yaşam şartlarında yeni gelen nesillere veya ihtiyaç duyan kişilere manevi danışmanlık ve yol göstericilik yapmıştır. Geçmişte olduğu gibi bugün de bu dinî-manevi danışmanlık modelleri devam etmektedir. Fakat modern yaşamla beraber bu ihtiyaç her bakımdan form değiştirmiştir. Yaşanan dönüşüm ve toplumsal ilişkiler ağının değişimi bu süreci de etkilemektedir.

 

Tarihsel tecrübe içerisinde dünyevi veya uhrevi konularda toplumun güvenini kazanmış alim, mürşit ve öne çıkan kişilerin manevi ve dini kaynaklardan faydalanarak insanlara yardım etme faaliyetleri Müslüman toplumlar içerisinde –coğrafya ve tarihsel dönemlere bağlı olarak– farklı başlık, uygulama ve formlarda sürekli var olmuştur. Bu tarihsel dini manevi danışmanlık modellerinin türleri günümüzde var olmaya devam etmektedir.

 

Türkiye’deki mevcut durum düşünüldüğünde üç dini tip öne çıkmaktadır: peygamber, mürşit ve hoca. Hz. Muhammed’in (asm), Kur’an’da belirtildiği gibi insanların iyiliği vaaz etmek ve kötülüğü engellemek için birbiri ile iletişime geçmediği takdirde bazı çözümü zor toplumsal problemler ile yüz yüze kalacağını belirttiğini kaynaklarda görmek mümkündür (Tirmizi, Fiten 9-2170; Ebu Davud, Melahim 17-4336). Bir manevi rehber olarak Hz. Muhammed (asm) kılavuzluk etme konusunda sadece sözlü değil aktif olarak da bir model olmuştur. Hz. Muhammed (asm) aile problemleri, tevbe etmek için çare arama, hayata dair anlam inşa etme, hastalık ya da ölüm durumlarında acıyla başa çıkma gibi dünyevi veya uhrevi anlamda yardıma ihtiyacı olanlara bazen vahiylerle bazen de gündelik hayatın akışında destek olmuş ve yol göstermiştir. Ayrıca çocuk, genç, yetişkin ve yaşlılarla olan sözlü iletişimi sadece nasihat niteliğinde değil insana ilham verecek sözler, düşündürücü sorular ve temsil gibi unsurlar da taşınmıştır.Böylece insanlar sadece doktrinsel değil düşünsel anlamda da beslenmiştir.

İslam geleneğinde ikinci model olarak mürşit İslam’ı anlama ve tecrübe etmede öznel ve inceltilmiş bir anlayış kazandırma özelliğine sahip olduğuna inanılan insandır. Fakat geleneğe bakıldığına bu anlayış salt entelektüel bir girişim olmaktan öte sosyokültürel kodları da ağır basan bir modeldir. Mürşitlerin kendi cemaatlerinin ya da muhitteki insanların aile problemleri, hastalık, manevi sıkıntılar, bağımlılık ve anlam inşa etme gibi durumlarda insanlara rehberlik ettikleri kaynaklara geçmiştir. Temelde bu model insanlara sadece sıkıntı anlarında değil gündelik hayatları boyunca inşa edilen öznel anlama göre verilen özel dini ibadet ve görevler etrafında kendilerini aşmaları vaaz edilir. Nefs öğretileri buna örnek olarak gösterilebilir.

Türkiye’deki hoca formunu üç farklı tipe indirgeyerek temelde konunun anlaşılması kolaylaştırılabilir: Birinci tip eğitimli bir din hocası, ikincisi medyatik hoca, üçüncüsü mahallenin ya da bir muhitin hocası.

Niçin manevi danışmanlık hizmetine ihtiyaç duyulmaktadır?

 

Modern yaşam insanı kendi içine dönmekten ve kendi ruhunda kemal aramaktan alıkoymaktadır. Hayatın tek boyutlu ifadesi, bireyi büyük bir yalnızlığa ve kendisinin manevi varlığına yabancılaşmaya sürüklemektedir.Modern hayatla birlikte özellikle üretim biçimlerinin değişmesi, para ve tüketimin hayat içinde ağırlığının artmasıyla beraber insanın olgunluk arayışı ve manevi yönden yetkinleşme çabaları sekteye uğramıştır.. Ayrıca modern yaşamda aile içi çatışma alanları, ölüm, yaşlılık, hastalık, suç ve hapishane gibi sorunlar klasik toplumda olduğundan çok farklı mahiyette zuhur etmektedir.

Ölüm bir vuslat olmaktan çıkmış, büyük bir yok oluş ve acıya dönüşmüştür. Teknolojideki gelişmeler ölümün evden kovulabileceği yanılsamasını doğurmaktadır. Ölüm korkusu modern insanın kalbine yerleşmiş temel bir korku ve kaygıdır. Bu kaygıya rağmen ölüm ötesi yaşam inancı hızla sekülerleşen modern insan için buharlaşmıştır.

Yaşlılık, sağlık teknolojilerinin zorunlu bir sonucudur. Modern birey istemese de gelişen sağlık hizmetleri sebebiyle yaşlılık dönemini uzatmak zorunda kalabilmektedir. Uzun süren yaşlılık bazen uzun süren bir yalnızlığa dönüşebilmekte ve bu süreçte insanın anlam arayışı artabilmektedir.

Hastalık ve hastalık sonucu ortaya çıkan acı, modern birey için baş edilmesi gereken bir olgudur. Hastalık ve acılar, artık olgunlaşmanın; sabrı, merhameti ve diğergamlığı öğrenmenin bir aracı veya Yüce Allah’ın bir imtihanı değildir.

 

Günümüzde suç ve hapishane olguları, modern yaşamın normlarına ayak uyduramamanın bir karşılığıdır. Türkçedeki “kader mahkûmu” bu duyguyu bize aktarır. Kader mahkûmları yeni yaşam şartları altında ezilenler, hayata hazırlıksız yakalananlar, dezavantajlı aile ve ortamlarda büyüyen bireylerdir. Tarihin hiçbir döneminde sayıca bu kadar fazla insan hapse mahkûm edilmemiştir.

 

Tüm bu sorunlar, geleneksel toplumlarda da vardı. Fakat geleneksel yaşamda insanlar bu sorunlarla yalnız değil aile, mahalle, köy, aşiret, dinî cemaat gibi ait oldukları toplumsal yapılarla beraber baş etmekteydiler. Yüce Yaratıcıya iman anlam aramada ve baş etmede en önemli kaynak ve sığınaktı.

Modern psikoloji de dinî kaynaklardan bağımsız bir şekilde, bireyler arasında yeni ortaya çıkan ilişki ağları tespit ederek bu konular üzerinde araştırmalarda bulundu. 19. Yüzyılın sonlarına doğru pozitivizmin, din olgusunun “yok olacağına” ilişkin iddialarının gücünü kaybetmesiyle beraber dinlerin bu esaslı konular hakkında ileri sürdüğü argümanlar daha belirgin hâle geldi. Buna bağlı olarak manevi danışmanlık da, dinî ve/veya manevi kaynaklardan ve psikoloji çalışmalarının birikimlerinden istifade ederek modern insanın bu esaslı sorunlarla baş edebilmesine yardımcı olmaktır.

 

Sanayileşme ve bilgi teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla dünya nüfusunun yerleşim bölgeleri ve yaşam tarzları radikal bir şekilde değişti ve bu değişim hâlen devam etmektedir. Bu süreç içinde insanlık çok boyutlu siyasi, ekonomik, toplumsal ve bireysel sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. İnsanlar acı, yalnızlık ve anlam arayışı ile yüzleşmiştir. Mesela sanayileşmenin ilk dalgasında köyden şehre göç etmek durumunda kalan bir gencin yaşadığı acı, güvenlik arayışı ve hayatı anlamlandırma çabası dikkat çekicidir. Türkiye’de köyden kente göçün hızlandığı 20. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan Arabesk müzik göç eden bireylerin yaşadıkları acıları, duyguları, arayışları, gelgitleri, hayata küsüşleri açıkça dile getirir. Yine bilgi teknolojileriyle yalnızlaşan bireyin sanal gerçekliğe hapsoluşu ve içine düştüğü anlam arayışı bir başka örnektir.

Manevi danışman modern bireyin hayatında dönüm noktaları olan evlilik, ölüm, hastalık, hükümlülük, yaşlılık ve öğrencilik gibi durumlarda karşılaşılan anlam arayışına, yalnızlaşmaya ve acı ile baş edebilmeye yardımcı olmaktadır. Manevi danışman, bu kritik dönemlerde ortaya çıkan manevi ve ruhsal problemlere, manevi ve dinî kaynaklardan faydalanarak danışanın da aktif katıldığı bireysel sağaltım yoluyla çözümler arar. Sadece seküler bilgi kaynaklarından yararlanılarak icra edilen psikolojik danışmanlıktan en önemli farkı, psikoloji birikimine de sahip olarak hayatı anlamlandırmada ve söz konusu sorunlarla baş etmede dinî ve manevi kaynakların da istihdam edilmesidir.

 

Manevi ve ruhsal konularda bireylere destek sunabilmek için hayatın her alanına manevi danışmanlığın yayılmasının hedeflendiği ülkemizde uygulamanın yeni olması sebebiyle bulunduğumuz süreç son derece önemlidir. Zira uygulamanın kurumsal, hukuki, toplumsal ve dini-manevi alandan kaynaklı sorunlarını çözmesi, bu çözümleri gerçekçi ve sistematik bir zemine oturtması gerekmektedir

Demografik yapının giriftleşmesi dünya genelinde siyasi, ekonomik, toplumsal ve bireysel krizlerin artmasına yol açmıştır. Çok katmanlı problemlerle yüzleşen insanlar çektikleri acıyla başa çıkmak ya da anlam dünyasını genişletmek için bazı yöntemler geliştirmişlerdir. Psikoloji ve din üzerine yürütülen tartışmalar sonucunda ortaya çıkan manevi danışmanlık son yıllarda dünya gündeminde dikkate değer bir yer edinmiştir. Dünyanın farklı bölgelerinde dini ve manevi kaynaklardan faydalanılarak gerçekleştirilen manevi danışmanlık özellikle modern hayat ve sermaye merkezli modern üretim biçimlerinin yabancılaştırdığı insanlar için büyük bir ihtiyaç olarak görülmektedir.

 

Modern yaşamın çok katmanlı sonuçlarından dolayı insanların depresyon, kaygı gibi durumlarla başa çıkabilmesi, ruhsal bunalımlarını yönetip bütüncül ve anlamlı bir hayat inşa etme imkanı zayıflamaktadır. Mevcut koşul ve sorunlarla başa çıkmada insanların profesyonel bir destek alma eğilimi artmaktadır. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın (DİB) bir hizmet olarak manevi ve dini destek sağlama arayışı bu aşamada anlamlı bir adımdır. Türkiye’de 1950’li yıllarda gündeme gelen fakat kurumsal engellere takılan manevi rehberlik hizmeti sunma süreci ilk defa 2003 yılında Aile İrşat ve Rehberlik Büroları’nın faaliyete geçmesi ile başlamıştır. Devamında 2011’de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 2014’teki Yeşilay ve 2015’te Sağlık Bakanlığı ile iş birliği yapılarak farklı kurumlarda manevi rehberler görev almaya başlamıştır.

 

-Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin de bulunduğu müfredat ile birlikte cezaevi vaizlerinin göreve başlaması

-Adalet Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı Arasında Hükümlü ve Tutukluların Dini ve Ahlaki Gelişimlerini Sağlamaya Yönelik Protokol 2001

-Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı Arasında İşbirliği Protokolü 2011

-Diyanetİşleri Başkanlığı ile Türkiye Yeşilay Cemiyeti Arasında İşbirliği Protokolü 2014

-Diyanet İşleri Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığı Arasında Hastanelerde Manevi Destek Sunmaya Yönelik İşbirliği Protokolü 2015

-Diyanet İşleri Başkanlığı ile TC. Gençlik ve Spor Bakanlığı Arasında İmzalanan İşbirliği Protokolü 2015

-Diyanet İşleri Başkanlığı ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Arasında İşbirliği Protokolü 2016

-Diyanet İşleri Başkanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı Arasında Askeri Personele Manevi Destek Sunmaya Yönelik İş Birliği Protokolü 2020

 

Manevi danışmanlık uygulaması ile toplumsal ve manevi bunalımların buluştuğu ortak noktada bireylerin sorunlarla başa çıkma ve anlam krizini çözmelerine yardımcı olunması hedeflenmiştir. Özellikle bireylerin hayatında dönüm noktası olabilecek hastalık, hükümlülük, yaşlılık veya öğrencilik gibi durumlardaki ruhsal problemlerin manevi ve dini kaynaklardan da faydalanarak bireysel sağaltma yoluyla daha sağlıklı bir toplum elde etmeye yardımcı olması beklendiği için bu uygulama kritik bir önem arz etmektedir

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanagundemi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2023 acotr.org bonus veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2023 casino siteleri