UMUDVÂR OLMAK فلما قسى قلبى وضاقت مذاهبى جعلت الرجى منى لعفوك سلما تعاظمنى ذنبى فلما قرنته بعفوك ربى كان عفوك اعظما Bu beyitler, dört mezheb imamından biri olan İmam-ı Şafii Hz.nin ölüm döşeğinde ve vefatından önce yüce Allah'a yonelerek tazarrû' ve ona niyaz ile söylediği beyitlerdir. Felemmê kesê kalbî ve dâkat mezâhibî, / ce'altürrecâ minnî liafvike süllemen, / teâzamenî zenbî felemmê karentuhû / biafvike rabbî, kêne afvuke a'zaman. (Ey yüce Allah'ım)! Kalbim katılaşıp çıkış yollarım daralınca, umudu(mu) affına merdiven olarak dayadım. Günahlarım(çok olduğu için) boyumu aştı ama (Allahım günahlarımı) senin(engin) affının yanına koyunca baktım senin affın,benim günahlarımdan (çok,çok) daha büyük geldi. O'na salat ve selam olsun Rasulullah Efendimiz vefatından üç gün önce şöyle buyurdu : "Hiçbiriniz Allah hakkında hüsnü zan etmeden ölmesin"  Müslim Hadis no: 2872 Zira Yüce Allah bir kudsi hadiste zan ile ilgili şöyle ferman buyurmaktadır :  " Ben kulumun benim hakkımdaki zannının yanındayım, zannettiği gibiyim, hüsnü zan ederse bu onundur süizan ederse bu da onundur" Sahih-i İbni Hibbân Hadis no : 639. Kulun hiçbir günahı yüce Allah'ın rahmetinden daha çok ve daha büyük olamaz,onu aşamaz, yüce Allah'ın rahmeti her şeyi kuşatmıştır yeter ki bu rahmete mahal  ve lâyık olmak önemlidir, bu, kulun cüz-i iradesini hayırda kullanması ile mümkündür ki bu da yüce Allah'ın kul'u hayr'a ve iyiliğe yönlendirmesi, onu muvaffak etmesi  ile mümkündür. Ey yüce Allah'ım! Bizlerin ve bütün mümin kardeşlerimizin gerek yaşarken ve gerek te ölüm esnasında zannımızın yüce zatın hakkında hüsnüzan olması istikametinde bizlere yardımcı ol, rahmetini hem bize hem ölmüşlerimize oluk oluk akıt ya Rabbî.Âmîn.