90'lı yılların başıydı..   Türkiye siyaseti yine hareketli günler yaşıyordu. 1984 ve 1989 seçimlerinin en büyük sürpizini yapıp herkesi şaşırtarak Şanlıurfa, Van, Konya, Sivas, Kahramanmaraş gibi illerde belediye başkanları çıkartan Refah Partisi 1994 seçimlerine de sıkı bir şekilde hazırlanıyordu.   Yeni kurulan belediyelere başkan seçmek için yapılan ara seçimler de bu yüzden önemliydi. Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan yanında 1994 seçimlerinde partisinin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacak Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte bir kamyonet kasasına binerek sokak sokak geziyor ve İstanbullulardan oy istiyordu.   Bütün seçim çalışmaları gönüllülük esası üzerinden yapılıyordu. O kamyonet de bir iş adamının seçim çalışmalarında kullanılması için geçici olarak tahsisi ettiği bir araçtı. Akaryakıt parası bile partililerin aralarında topladığı 3-5 kuruş ile alınıyordu.   O kamyonet adeta Türk siyasi tarihine atılan bir imzaydı. O kamyonetten 1 Cumhurbaşkanı, 2 Başbakan, 1 Bakan, 4 Milletvekili ve 3 belediye başkanı çıktı.   Geçtiğimiz gün sosyal medyada yayınlanan bir fotoğraf bana bu yaşananları hatırlattı bir kez daha. Ak Parti Beykoz Gençlik Kolları Yürütme Kurulu bu ayki olağan toplantısını yatta yapıp, o fotoğrafları da sosyal medyadan paylaşınca kıyamet koptu. Çünkü bu toplantıyı yapan gençlerin savunduğu Parti, toplumsal eşitlik ve adalet iddialarıyla çıkmıştı ortaya..   * Orta Doğu'dan Orta Asya'ya, Avrupa'daki müslümanlardan Afrikaya mazlumların umudu, çocuklarına ismi verilecek kadar sevilen, milletin büyük desteğine mazhar olmuş ve bu destekle Cumhuriyet tarihinde en uzun süreli Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı yapmış Recep Tayyip Erdoğan'ın davasının savunucuları bu gençler.   Masadaki kül tabelalarına bakarsanız belli ki birazdan sigara belki de nargile dumanları havada uçuşacak. Ellerinde kalem olmayan ama önlerinde A4 kağıtları yada not defterleri bulunan gençler.. Acaba ne not alacaklardı? Belki de resim çizeceklerdi. Hayallerindeki 2023 Türkiye'sini...    Kıt kanaat gelirle yapılan seçim çalışmalarının Refah Belediyeciliği tabirini literatüre işlediği ve Recep Tayyip Erdoğan'ın önce belediye başkanı, sonra başbakan ve cumhurbaşkanı olduğu günlerden yatta yürütme işlerinin konuşulduğu günlere gelinen süreçte yaşanan değişim ve başkalaşımın partinin içindeki herkesin katkısı var. İşin acı tarafı bu emsal teşkil etmez diyeceğimiz sıradan bir olay değil.. Her il, ilçe, her teşkilat aynı.   Adana'da da farklı sanmayın. Şu sıralar ortada dönen dedikoduları duysanız dudağınız uçuklar. Bu kadar da olmaz dersiniz ama.. olmaz dediğiniz ne olmadı ki? Ak Parti bir savruluşun içerisinde.. Yokuş aşağı yuvarlanıyor ve böyle giderse, acil önlem alınmazsa kimse durduramayacak.     İşte o zaman Recep Tayyip Erdoğan'ın sıkça kullandığı 'Nereden nereye' cümlesi tam tersi bir benzetme için Ak Parti adına kullanılacak.    ADANA DEMİRSPOR'UN YENİ SEZON FORMALARI   Henüz 2 sezon önce kapandı kapanacak diye konuşulan Adana Demirspor şimdi çok başka bir havada. Artık; "Transfer yapılacak mı? Tahta açılacak mı?" gibi endişeler taşımıyor kimse.   Murat Sancak başkan olduktan sonra kurumsallaşma çalışmaları altında önemli işler planlandı ve uygulanıyor. Bunlardan birisi de yeni sezon formalarının tanıtımı için hazırlatılan klipti.   Demirspor tarihinde sanırım ilk kez böyle bir çalışma yapıldı. Belki de bu yüzden bütün iyi niyetlere rağmen klibin verdiği mesaj eksik kaldı.   Birincisi klipte kullanılan müzik güzel olsa da tek düze devam edince bir yerden sonra istenilen coşkuyu veremedi.   Ayrıca formaya macron sponsor olmuşken ve güzel de tasarımlara imza atmışken iki bölümde Nike tişörtü giyen bir adamı göstermek büyük bir hataydı.   Bazı bölümlerde ince mesajlar verilmek istenmiş. Klibin başında gösterilen yüzük ile sağa, sonrasında Yılmaz Güney ile sola.. Yastık Dayı'nın mezarını göstererek de taraftara oynanmış ama Demirspor'a gerçekten hizmet etmiş çok önemli isimler es geçilmiş.    Trabzonspor' un forma tanıtım videosundan da esinlenme var ama hikaye burada yarım kalmış.     Yine de böyle bir çalışmayı ilk olması açısından tebrik etmek gerekir.. Biz eksiklerini söyleyelim ki çok daha iyileri yapılsın.     NEDEN BÖYLE?     Her dönem aramızda bir ayrışmaya sebebiyet verecek konular ortaya atılıyor ve biz, bize dayatılan iki konudan birisini mutlaka savunmak zorunda hissediyoruz kendimizi.. Neden böyle?  Üçüncü bir yol bulunamaz mı?     * Görev başındaki insanları eleştirmeyi çok seviyoruz. Yaptığı yanlışları eleştiriyoruz ve "Ben olsam" ile başlayan beylik cümleleri kuruyoruz ama o makama biz seçilince her şeyi unutup, eleştirdiklerimizden çok daha fazlasını yapıyoruz. Neden böyle? Biraz daha omurgalı olamaz mıyız?     * Diyanet İşleri Başkanlığı bu ülke için çok önemli bir kurum.. Devlet için de öyle.. O yüzden devletin kurumlara ayırdığı paralardan aslan payını alıyor. Buna rağmen hiç bir dönem tartışmalardan uzak kalamıyor? İnsanlar dinden uzaklaşıyor hatta dine düşman kesiliyor. Gençler alkol ve uyuşturucu batağında ama camiye gelenlere vaaz etmekten başka bir şey yapılmıyor yada kamuoyuna yansımıyor. Neden böyle? Diyanet kabuğunu kırıp, kafasını kumdan çıkarıp milletin derdiyle dertlenemez mi?     MERAK VE HEYACANLA BEKLİYORUM    Yeni kabinenin nasıl şekilleneceğini    * Adana'ya yapılacak belediye ve devlet yatırımlarını     * Adana Demirspor ve Adanaspor'un yeni sezon maçlarını