Bundan 10 yıl önce Osmaniye'de 3 radyonun genel yayın yönetmeni olarak görev yapıyordum. O zamanlar, düğün yapacak olanlar, araç almak isteyenler, önemli bir hastalığı olup da çare arayanlar Adana'ya mutlaka uğrar işini bu şehirde halletmek isterdi.    Osmaniye'de eğlence mekanları yok denecek kadar az ve çoğu atıl bir görünüme sahipti. Şehrin ilk alış-veriş merkezi de o yıllarda açılmıştı. Dün 10 yıl sonra yolum yeniden Osmaniye'ye düştü.    Şehir, müthiş bir başkalaşım geçirmiş. Şehir adeta yeniden inşa edilmiş. Daha önce akşam ezanından sonra hayatın adeta durduğu şehir gitmiş yerine gece yarısı eşi, çoluk çocuğuyla birlikte eğlenmeye çıkan ailelerin olduğu bir şehir gelmiş.    Osmaniye'yi böyle görünce derin bir iç geçirdim. Osmaniye'deki olumlu değişimin Adana'da nasıl olumsuz bir şekilde yaşandığını düşündüm.     Çocukluğumuzda mümbit topraklarıyla tarımın, fabrikalarıyla sanayinin, hem coğrafi ve stratejik konumu hem de gelişmişliğiyle de ticaretin ve turizmin gözde şehri olan Adana artık kan ağlıyor.     Eskiden Konya, Kayseri, Gaziantep gibi illerle kıyaslardık Adana'yı.. O şehirler gibi olmak bizim için adeta hayal. Bursa, Antalya hem gelişmişlik olarak hem de nüfus olarak geçti Adana'yı. Şimdi sırada Şanlıurfa ve diğer şehirler var. Sonra belki de Osmaniye, Aksaray vb...     Onlar gelişmişlik üzerine yarışırken biz hala başkanların aile ilişkilerini, ihaleleri, yolsuzlukları, işçi kıyımlarını konuşuyoruz.     Atanmış ve seçilmiş yöneticisiyle, bürokratıyla, amiri, müdürü ve vatandaşıyla el ele hep birlikte yazık ediyoruz bu güzel şehre..    Başka Adana yok efendiler. Uyanın lütfen şu gaflet uykusundan..    KURBAN OLSUN    İslam âleminin en önemli günlerinden birisi olan Kurban Bayramı heyecanı tüm müslümanları sarmaya başladı.     Yurdun çeşitli yerlerinden getirilen kurbanlıklar, belirlenen pazar yerlerinde boy gösteriyor.    Vatandaşlar kurban ibadetini yerine getirmek için hazırlanıyor. Kimileri ise çeşitli vakıflar aracılığıyla kestirecek kurbanlarını ve yurtdışındaki mazlumlara destek olacak.     Burada çok önemli bir konuya dikkat çekmek gerekiyor. Kurban bir ibadettir ve bir ibadetin kabul olması için de çeşitli koşulların yerine gelmesi gerekiyor. Son günlerde öyle konular ön plana çıkıyor ki şaşırmamak elde değil.     Kimisi; "Kurban parasını burs ver, hem bir öğrenciye yardım etmiş olur hem de bir hayvanın canına kıymamış olursun" diyor. (Yıllar önce Hülya Avşar böyle bir cümle kullanmıştı da Cübbeli Ahmet; "Yediği etler babasının tarlasında mı yetişiyor?" diye sormuştu haklı olarak.     Son günlerde bir de THK'nın (Türk Hava Kurumu) afişleri ortada dolaşıyor. Umarım bir şakadan ibarettir. Zira afişlerde kesimsiz kurbandan bahsediliyor. Yıllardır bu milletin değerlerine hakaret edip iş kurban derisini toplamaya geldiğinde tek yetkili kurum olarak derileri toplayan THK bu kez de ibadetin şeklini değiştirmek için uğraşıyor. "Kurbanı kesme, bana bağış yap" diyor.     Lütfen bizim ibadetlerimize karışmasın kimse. Ne yaptığınızın önemi yok inançlarımızın içeriğini boşaltmayın, buna alet olmayın yeter.     BUNDAN HOŞLANMADIM     Aladağ Belediyesi Cumhuriyetin 100. Yılı anısına bir futbol turnuvası düzenledi.     Adına da Atatürk Kupası dedi.     İlçeye bağlı mahalleler kendi takımlarını oluşturup kıyasıya yarıştılar. Dostluk ve kardeşlik içerisinde bir turnuva oldu.     Dün final maçı vardı. Finaldeki takımların isimleri çok dikkatimi çekti. Bir takımın ismi Sofulu City diğeri ise İmirler Falcon'du.     Cumhuriyetin 100.yılı anısına düzenlenen ve Cumhuriyet'in kurucusu Atatürk'ün adının verildiği organizasyonda takımlarımızın yabancı isimleri kullanması hiç hoş olmadı. Dahası organizasyon komitesinden kimse de bu duruma itiraz etmedi.     Emperyalistlerin bize nasıl etki ettiğinin bir göstergesi bu durum bence.. Keşke olmasaydı. Bu durumdan hiç hoşlanmadım.     Umarım bundan sonra daha çok dikkat edilir.     BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?     * Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Kocaispir'in aş evi projesinin büyük takdir gördüğünü..     * Adana Büyükşehir Belediye binasına Türkiye Cumhuriyeti ibaresinin eklendiğini     * Belediyelerin çoğunda akraba, eş-dost ilişkisinin ayyuka çıktığını ve vatandaşın bundan çok rahatsız olduğunu