GÖZ GÖRE GÖRE
تمر بنا الايام وانما
نساق إلى الموت والعين تنظر
فلا عاءد ذاك الشباب الذى مضى
ولا زاءل هذا المشيب المكدر
Temurru binelleyyâmu ve innemê nüsêku ilel mevti
vel aynu tenzuru,felê âidun zêkeşşebêbullezi
madâ,ve lê zêilün hêzel meşiybul mükeddirü.
(Ömrümüzden) günler geçiyor ve biz göz göre göre ölüme sürükleniyoruz,ne o geçen gençlik geri geliyor,ne de yaşamı bulandıran bu ihtiyarlık bizi bırakıyor.
Bir insanın, ömrünün geçtiğini fark edememesi veya farkettigi halde hiç bir hazırlık yapmaması büyük bir musibettir, ömrünün geçtiğini ve azaldığını görmesi ise iyi bir aşamadır ama bu da yetmiyor, ömrün geçtiğini görmek yetmiyor farkına varır varmaz, boşa getirdiği ömrünü telafi etmek için elinde ne kadar kaldığını bilmediği ömrünün günlerini her gün son günmüş gibi, her nefesi son nefesmiş gibi dolu dolu geçirdiği zaman musibet azalır ve eksi artıya,zarar faydaya dönüşür, aslolan budur.
Ne kadar tedbir alırsa alsın ne kadar iyi amel işlerse işlesin fiziki olarak geçen ömür geri gelmeyecektir ama elindeki ömrü Kur'an ve sünnete göre değerlendirdiği zaman geçmişin telafisi ve
mevcudun korunması Yüce Allah'ın izniyle mümkün olacaktır.
Ağaran saçları bir insan- caiz olup olmama konusu ayrı -ama mesela siyaha boyatıp bir müddet kendini teselli edebilir ama bu onun ne kadar işine yarar, kesilen bir tane beyaz saçın yerine çocukları doğar, torunları doğar ve o insan ölünceye kadar bu konuda bir fayda elde etmiş olamaz.
Her geçen gün dünyadan uzaklaştığımızı, dünyanın da bizden uzaklaştığını,
ahiretin bize yaklaştığını bizim de ahitete yaklaştığımızı bilmem ama anlatmaya gerek var mı? Gerek yok sanırım, görevimiz bu gerçeği önce kendimize,sonra ahiret yolcularına sadece hatırlatmak.
Not: Ağaran saç tellerini ağardı diye kesmek ise, dinen uygun değildir Çünkü saçların ağarması vakar ve olgunluk işaretidir.
Allah'ım gençliğimizde de yaşlandığımızda da ölüm anında da berzah aleminde de ahirette de senin engin rahmetini umuyor ve diliyoruz. Umduğumuza nail eyle Allah'ım.Âmîn.