Ülkemizde en zor şeylerden biri de Müslümanca yaşamak. Küffar bizlere yaşama alanı olarak o kadar küçük bir alan bırakıyor ve boğulmamızı bekliyor. Dindar olan kardeşlerimizden destek olmasını beklemekse çölde ütü bulmak gibi .
Destek olmak şöyle dursun artık köstek olmasınlar diye dua ediyoruz. Bizimde imtihanımız bu!
Kendini mücahid veya mücahide gören ve konuşmaya geldiği zaman kendini takva ehli gören ve gayesi Allaha rızası olmayan. Kendi menfaati için ve kendi dünyası için çalışan ve bunu İslami çalışma gören kişiler ile imtihandayız .
Kendi anlattıklarını yaşamayan, sinirlendiği zaman küfür eden veya ağzından küfür eksik olmayan kendini mücahid gören kişiler ile imtihandayız ( küfür etmek münafıklık alametidir.)
Bizden olmazsan kurtulamazsın diyen. Kendi mensup olduğu grup için çalışan. Ayet ve hadisi kendine göre şerh eden. Ben yapıyorsam fetva bulurum diyen. Ben yapıyorsam doğru diyen. Bizden değilsin senden alışveriş yapmam, kız vermem diyen kişilerle imtihandayız .
Çok laf eden az ibadet eden, sünnet üzerine tahâret almayı bilmiyen, kendini "müctehid alim" gören kişiler ile imtihandayız.
Merhûm Ömer Nasuhi Bilmen Hocaefendi ise “Hikmet Gonceleri” nâm kitabında “Sizin fetvâ vermeye en cür’etli olanınız, ateşe atılmaya en cür’etkâr olanınızdır” hadîs-i şerifini şöyle izâhatta bulunmuş ve dinî bir konu hakkında yetkinliğe sahip olmayanlar hakkında şunları demiştir:
Artık insana lâzımdır ki…
أَجْرَؤُكُمْ عَلَى الُتْيَا أَجْرَؤُكُمْ عَلَى النَّارِ
“Sizin fetvâ vermeye en cür’etli olanınız, ateşe atılmaya en cür’etkâr olanınızdır.” (Dârimî, Sünen, nr.159; Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, 183.
Yaptığı işin eylemin caiz olmadığını söyleyince, putperestler gibi: bizlere; radikal, kafayı yemiş, ne içtin sen diyen kişiler ile imtihandayız.
Kahrolsun Amerika! Diyen, Amerikan arabasına binen, Ramazan’da bile sofrasında kola eksik olmayan. Bırak cihad etmesini; Siyonist ürünlerine bile karşı tepki göstermeyen, almaktan hiç çekinmeyen kendini mücahid sanan kişiler ile imtihandayız.
Küffara karşı cici davranan. Kendi Müslüman kardeşine karşı sert tutum içinde olan, en ufak bir hatada üstünü çizen kişiler ile imtihandayız.
İslamiyet’in edebiyatını yapan, her işini heva ve hevesine göre yapan, konuşmaya geldiği zaman kendini takva ehli gören kişiler ile imtihandayız.
Taif'te Peygamber Efendimizi (s.a.v) taşlayanlar gibi her fırsatta taşlanıyoruz.(Elhamdülillah )
Ama Mekke döneminde Müslümanları kimler taşlıyordu ?
Sen niye Müslüman kardeşini taşlıyorsun veya boğulmak üzere olan kardeşine el uzatmak yerine boğulmasını zevkle bekliyorsun. Allah Azze ve Celle İslamiyet’in edebiyatını yapanlara sevap vermiyor. İman eden ve salih amel işleyenlere sevap veriyor .
Ben dini savunurken Müslümanlardan destek değil köstek göreceğim .Müslümanların dininde ezayı gidermeye çalışırken,Müslümanların ezasına maruz kalacağım !
O halde hayat,kötü ,ilaç hastalıktır ki, doktor hastaya tabi oluyor.
İslam bu yeni ve gizli düşmanlarından, ayrıca korkak ve ahmak dostlarından gördüğü zararı,hiçbir eski düşmanından görmemiştir.
“Ne yazık ki, uyuyanlar için uykusuz kalmışım!”
Şeyhülislâm Mustafa Sabri Rahmetullahi aleyh