Özgümüş'ten işbirliği önerisi

Üniversite-sanayi işbirliği, AR-GE faaliyetlerinin artırılması ve katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi gibi konuların yıllardan beri konuşulduğunu ancak ne yazık ki çok fazla yol kat edilemediğini söyleyen Özgümüş, “Bizden iki yüz yıl önce sanayileşmiş, sömürgelerin kaynaklarını sömürmüş ve AR-GE’ye teknolojiye yatırım yapmış batı ülkelerinin geliştirdiği teknolojiyi almamız ve bu teknolojiyle üretim yapmamız bekleniyor. Bu mümkün değil, bilimi ve teknolojiyi satın almak yerine kendimizin üretmemizden başka çaremiz yok. Ancak bu da bugünden yarına olmaz. Yani iki yüz yıllık açığı iki sene on sene yirmi sene otuz sene içerisinde kapatamayız. Orta ve uzun vadeli, üzerinde çalışılmış, ciddi stratejilere ihtiyacımız var.” dedi. Üniversite- sanayi işbirliğinin kurumsal ve yasal anlamda karşılıklı yarar esasına dönüştürülmesi gerektiğini savunan Özgümüş konuşmasına şöyle devam etti: “Şu anda üniversite hocalarının akademik kariyer yapabilmesi için makale yazması ve bu makalenin de bilimsel dergilerde yayımlanması şartı var.Benim önerim şu, eğer üniversite hocaları fabrikalarda, şantiyelerde, tarlalarda çalışıyorsa bu bahsettiğim makaleler akademik kariyerlerinde terfi etmelerine yol açacağına, saha içerisinde yapılan çalışmalar ve olumlu sonuçları, akademik terfi için yasal anlamda bir basamak olmalı. Böylece bir yandan üniversitelerde öğretilen bilgiler, sanayide teknolojiye, üretime, kara dönüşürken, diğer yandan öğretim üyeleri için de yarara dönüşür. YÖK Yasası'nda değişiklik yapılarak, üniversite hocalarının yaptığı bu tür çalışmaların, bilimsel yayın yapmış gibi akademik kariyer yapmaları için bir etken olması sağlanmalı. Bu gerçekleşirse, üniversite hocaları raflarda kalan makaleler yazmak yerine, sanayinin sahanın içerisinde kalarak üniversitede üretilen bilim ve teknolojinin yarara dönüşmesini sağlayacaktır.”