Kahve Kitap
mumsema

VAHŞETE SESSİZ KALMAK DİLSİZ ŞEYTANLIKTIR

SİVİL TOPLUM 22.01.2014 - 13:30, Güncelleme: 26.12.2020 - 09:55
 

VAHŞETE SESSİZ KALMAK DİLSİZ ŞEYTANLIKTIR

Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformu Üyesi sivil toplum kuruluşları Suriye'de ortaya çıkan katliamı protesto etti.

Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformu üyesi sivil toplum kuruluşları, önceki gün Suriye'de ortaya çıkan katliam görüntülerini protesto etmek amacı ile biraraya geldi. Yapılan konuşma ve protestoların ardından platform adına basın açıklaması okundu.Basın Açıklamasında şöyle denildi: VAHŞETE SESSİZ KALMAK DİLSİZ ŞEYTANLIKTIR! 22 Ocak 2014 2014 yılında da İslam coğrafyası bir baştan diğerine ağır imtihanlardan geçmeye devam ediyor. Zulüm bir yandan boyutlanırken öte yandan dünyanın utanç verici suskunluğu zalimlere güç veriyor, can katıyor adeta. Kimyasal silahlarını teslim etmeyi kabul ettiği için emperyalistlerce bir ödüllendirilmediği kalan zalim Baas rejimi bilinen usullerle katliamlarını ara vermeksizin sürdürüyor. Rejimin Suriye’de işlediği insanlık suçları işkence fotoğraflarıyla bir kere daha belgelendi. Tüm dünyayı sarsan bu görüntülerin insanlık tarihine kara bir leke ve büyük bir utanç olarak kazınacağı kesindir. Bu fotoğraflar Beşşar Esed’in Suriye’yi bir baştan bir başa “Ebu Gureyb”e dönüştürdüğünün yeni bir delili olmuş, bu büyük insanlık trajedisini Suriye’de yaşanan vahşete göz yumanların gözlerinin içine sokmuştur.    Suriye'de 3 yıldır devam eden savaşa son verilmesinin hedeflendiği ikinci Cenevre Konferansı bugün başlıyor. Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Genel Sekreteri Bedir Camus’un Anadolu Ajansına yaptığı açıklamada "Buraya hapishanelerdeki tutukluların serbest bırakılması, açlıktan ölenlerin kurtarılması, Humus'taki ablukanın kalkması için geldim. Açlıktan kedi köpek dışında yiyecek bir şey bulamayan Yermuk Mülteci Kampı'nda abluka altındakileri, Doğu ve Batı Guta'dakileri, güneydekileri kurtarmak için geldim.” Koalisyonun taleplerinin net olduğunu belirten Camus, "Eğer, rejim bunları kabul ederse müzakerelere devam ederiz, kabul etmezlerse, çantamızı toplar zalime karşı kendini korumak üzere Suriye'ye gidip silah taşımaya devam ederiz" dedi. Yaşananlar ve görüntüler ortada iken  Baas rejimini Cenevre Konferansına davet edenlerin, Suriye halkının katledilmesi suçunun dolaylı ortakları olduğunu vurguluyoruz. Kuşkusuz Esed rejiminin ağırlanması gereken yer Cenevre değil, Uluslararası Savaş Mahkemesi olmalıdır! Öte yandan Türkiye’de haftalardır yaşanan, “Suriye’ye giden tırlar” tartışmasının da ortaya çıkan bu görüntüler ışığında yeniden değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatıyoruz. 3 yıldır tecrit edilmiş, sistematik ve kitlesel bir tarzda işkence ve katliama maruz kalmış bir halkın, açlıktan ölümlerle karşılaşan insanların haykırışlarını duymazlıktan gelenler, mazlumların seslerini bastırmaya çalışanlar hiç utanmadan, vicdanları sızlamadan tır tartışması üzerinden Suriye direnişini boğmaya yönelik bir kirli kumpas yürütmektedirler. Bu zalimane kampanyayı yürütenler içinde yer alan Esed aşıklarının, tescilli Baas sözcülerinin hallerine denilecek hiçbir şey yok. Onlar ruhunu şeytana satmış işbirlikçi zalimlerdir. Ama ya sırf hükümete düşmanlık yapmak kaygısıyla bu zulme ortak olanların durumu? Vahşi bir diktatörlük altında canını, ülkesini, onurunu korumaya çalışan insanlara zayıf da olsa uzanan yardım elini kesmeye yönelik bu utanç verici çabalar içerisinde oynadıkları rol ile İslam Ümmetinin gözünde ne kadar zelil bir pozisyona düştüklerini görmüyorlar mı? Onları da artık uyanmaya, yanlıştan vazgeçmeye, mazlumlara düşmanlık politikaları yürütme günahından tövbe etmeye çağırıyoruz! Ve şimdi diyoruz ki, bu zulüm fotoğrafları tam 3 yıldır inanılmaz zulümlerle Suriye halkını katleden bu zalim diktatörlüğün işlediği insanlık suçları karşısında bugüne kadar sessiz kalan, yeterli duyarlılığı göstermeyen, bin bir türlü mazeret ileri sürerek Baas zulmüne göz yumanlar için bir şey ifade etmeli! Baas zulmü karşısında yeterli tepkiyi göstermeyen, suskun kalan, Suriyeli mazlumların yanında yer almayan herkes bu gayrı insani ve gayrı ahlaki tavırlarıyla Esed’in suçlarına ortak olduklarını artık görmeliler! Görmeli ve hala insanım diyebiliyorlarsa mutlaka zulme karşı tavır almalılar! Suriye’den yansıyan bu korkunç manzara karşısında vicdan sahibi herkesi Baas rejimin işlediği insanlık suçlarını kınamak üzere harekete geçmeye; duyarlılık sahibi tüm kardeşlerimizi Suriye direnişiyle dayanışmaya çağırıyoruz. ADANA ÜMMET VE KARDEŞLİK PLATFORMU  
Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformu Üyesi sivil toplum kuruluşları Suriye'de ortaya çıkan katliamı protesto etti.

Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformu üyesi sivil toplum kuruluşları, önceki gün Suriye'de ortaya çıkan katliam görüntülerini protesto etmek amacı ile biraraya geldi. Yapılan konuşma ve protestoların ardından platform adına basın açıklaması okundu.

Basın Açıklamasında şöyle denildi:

VAHŞETE SESSİZ KALMAK DİLSİZ ŞEYTANLIKTIR!

22 Ocak 2014

2014 yılında da İslam coğrafyası bir baştan diğerine ağır imtihanlardan geçmeye devam ediyor. Zulüm bir yandan boyutlanırken öte yandan dünyanın utanç verici suskunluğu zalimlere güç veriyor, can katıyor adeta. Kimyasal silahlarını teslim etmeyi kabul ettiği için emperyalistlerce bir ödüllendirilmediği kalan zalim Baas rejimi bilinen usullerle katliamlarını ara vermeksizin sürdürüyor.

Rejimin Suriye’de işlediği insanlık suçları işkence fotoğraflarıyla bir kere daha belgelendi. Tüm dünyayı sarsan bu görüntülerin insanlık tarihine kara bir leke ve büyük bir utanç olarak kazınacağı kesindir. Bu fotoğraflar Beşşar Esed’in Suriye’yi bir baştan bir başa “Ebu Gureyb”e dönüştürdüğünün yeni bir delili olmuş, bu büyük insanlık trajedisini Suriye’de yaşanan vahşete göz yumanların gözlerinin içine sokmuştur.   

Suriye'de 3 yıldır devam eden savaşa son verilmesinin hedeflendiği ikinci Cenevre Konferansı bugün başlıyor. Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Genel Sekreteri Bedir Camus’un Anadolu Ajansına yaptığı açıklamada "Buraya hapishanelerdeki tutukluların serbest bırakılması, açlıktan ölenlerin kurtarılması, Humus'taki ablukanın kalkması için geldim. Açlıktan kedi köpek dışında yiyecek bir şey bulamayan Yermuk Mülteci Kampı'nda abluka altındakileri, Doğu ve Batı Guta'dakileri, güneydekileri kurtarmak için geldim.” Koalisyonun taleplerinin net olduğunu belirten Camus, "Eğer, rejim bunları kabul ederse müzakerelere devam ederiz, kabul etmezlerse, çantamızı toplar zalime karşı kendini korumak üzere Suriye'ye gidip silah taşımaya devam ederiz" dedi. Yaşananlar ve görüntüler ortada iken  Baas rejimini Cenevre Konferansına davet edenlerin, Suriye halkının katledilmesi suçunun dolaylı ortakları olduğunu vurguluyoruz. Kuşkusuz Esed rejiminin ağırlanması gereken yer Cenevre değil, Uluslararası Savaş Mahkemesi olmalıdır!

Öte yandan Türkiye’de haftalardır yaşanan, “Suriye’ye giden tırlar” tartışmasının da ortaya çıkan bu görüntüler ışığında yeniden değerlendirilmesi gerektiğini hatırlatıyoruz. 3 yıldır tecrit edilmiş, sistematik ve kitlesel bir tarzda işkence ve katliama maruz kalmış bir halkın, açlıktan ölümlerle karşılaşan insanların haykırışlarını duymazlıktan gelenler, mazlumların seslerini bastırmaya çalışanlar hiç utanmadan, vicdanları sızlamadan tır tartışması üzerinden Suriye direnişini boğmaya yönelik bir kirli kumpas yürütmektedirler.

Bu zalimane kampanyayı yürütenler içinde yer alan Esed aşıklarının, tescilli Baas sözcülerinin hallerine denilecek hiçbir şey yok. Onlar ruhunu şeytana satmış işbirlikçi zalimlerdir. Ama ya sırf hükümete düşmanlık yapmak kaygısıyla bu zulme ortak olanların durumu? Vahşi bir diktatörlük altında canını, ülkesini, onurunu korumaya çalışan insanlara zayıf da olsa uzanan yardım elini kesmeye yönelik bu utanç verici çabalar içerisinde oynadıkları rol ile İslam Ümmetinin gözünde ne kadar zelil bir pozisyona düştüklerini görmüyorlar mı? Onları da artık uyanmaya, yanlıştan vazgeçmeye, mazlumlara düşmanlık politikaları yürütme günahından tövbe etmeye çağırıyoruz!

Ve şimdi diyoruz ki, bu zulüm fotoğrafları tam 3 yıldır inanılmaz zulümlerle Suriye halkını katleden bu zalim diktatörlüğün işlediği insanlık suçları karşısında bugüne kadar sessiz kalan, yeterli duyarlılığı göstermeyen, bin bir türlü mazeret ileri sürerek Baas zulmüne göz yumanlar için bir şey ifade etmeli! Baas zulmü karşısında yeterli tepkiyi göstermeyen, suskun kalan, Suriyeli mazlumların yanında yer almayan herkes bu gayrı insani ve gayrı ahlaki tavırlarıyla Esed’in suçlarına ortak olduklarını artık görmeliler! Görmeli ve hala insanım diyebiliyorlarsa mutlaka zulme karşı tavır almalılar!

Suriye’den yansıyan bu korkunç manzara karşısında vicdan sahibi herkesi Baas rejimin işlediği insanlık suçlarını kınamak üzere harekete geçmeye; duyarlılık sahibi tüm kardeşlerimizi Suriye direnişiyle dayanışmaya çağırıyoruz.

ADANA ÜMMET VE KARDEŞLİK PLATFORMU


 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanagundemi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2023 acotr.org https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2023 casino siteleri deneme bonusu veren siteler