KATİL İRAN VE MÜTTEFİKLERİ ADANA'DA PROTESTO EDİLDİ

ADANA GÜNDEMİ I HABER MERKEZİ -  Aşşağılık ve katil şia putperesti iran ve ortaklarınca Halep'de işlenen vahşi cinayetler Adana Ümmet ve kardeşlik Platformu bileşenlerince protesto edildi. Cuma Namazı çıkışında Adana beşocak meydanında toplanan Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri Dünya'nın gözü önünde Halep'te gerçekleştirilen alçak saldırı ve katliamları düzenledikleri basın açıkaması ile protesto ettiler. Özgür-der'den Recai Ağuş'un sunumu ile başlayan etkinlikte basın açıklamasını İMH ADANA Derneği'nden Ali Şimşek okudu. Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformu'nun yayınladığı basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi: Bismillahirrahmanirrahim   Hamd âlemlerin Rabbi Allah’a,  salât ve selam son Peygamber’e aile ve sahabelerine olsun. Selam onun yoluna baş koyan, tevhid adalet ve özgürlük için yola çıkan bu uğurda canlarını ve mallarını hiç çekinmeden ortaya koyan tüm mazlumların,  muvahid ve mücahidlerin üzerine olsun. Kıymetli kardeşlerim ve değerli basın mensupları! Bugün yanan sadece Halep değil yüreklerimizdir. Bugün ölen Halepli kardeşlerimiz,  Suriyeli mazlumlar değil,  İNSANLIKTIR... Biliyorsunuz ki tüm zorluklara, uluslar arası dayatmalara,  hunharca katliamlara,  baskı ve işkencenin her türlüsüne, yokluklara ve imkânsızlıklara, onca şehide rağmen kararlı bir şekilde süren Suriye kıyamı adeta destanlaşan bir direniş olmaya devam ediyor. Bugün Tüm dünyanın gözleri önünde zulüm ve gaddarlığı kelimelerle izah edilemeyecek, işkence ve katliamlara dair fotoğraflarına bakmaya bile dayanamadığımız derecede vahşi bir rejime, yani Esed diktatörünün liderliğindeki Baas rejimine karşı, Suriye’deki halk tarafından 15 Mart 2011’de Dera’da başlatılan direniş, 6.5 yılını geride bırakmış ve tüm kuşatmalara rağmen destansı bir direnişle devam etmektedir.   Bugün tüm cephelerde süren bu destansı direniş ve mücadele Suriye’de sadece Esad ile  mücadele etmekle kalmıyor, aynı zamanda bütün yerli ve küresel şer odaklarıyla mücadele etmeye çalışıyor. Suriye’de izzeti zillete tercih edip kıyama kalkan Suriye halkı kıyamın başladığı günden beri çok zor ve kısıtlı imkânlarla mücadelesine devam ediyor. Onları bu izzetli direnişlerinden  ne dünyanın sessiz kalması,  ne katliamlar ne klor gazları nede varil bombaları vaz geçiremeyecektir. Değerli Kardeşlerim... Bildiğiniz üzere bugün Halepte  hedef gözetmeksizin,  kadın,  çocuk yaşlı,  sivil, yada direnişçi demeden hunharca katleden bu katiller ve işbirlikçileri katliamlarına ; Suriye’de 5 yıl önce başladı. Barışçıl gösterilere,  halkın adalet ve özgürlük talebine kurşunla karşılık verdi zalim ESED ve sırtını dayadığı küresel kan emiciler. Halka gücü yetmeyen Esed’in imdadına ilk önce  Lübnan Hizbuşşeydan’ı koştu. Mazlum Suriye halkını katletmek için İran’da Esed’in yardımına koştu. Günden güne zulüm artıyordu Suriye’de. Yüzbinlerce ölü, milyonlarca göçmen Hümanizm ve insan hakları edebiyatı yapan Birleşmiş Milletler ABD ve Avrupa’nın sahte maskelerini düşürmeye başlamıştı. Esed’in katliamlarını görmezden geldikleri yetmezmiş gibi üstüne IŞİD’i vuruyoruz bahanesiyle koalisyon uçaklarıyla onlar da Suriye halkı üzerine bomba yağdırmaya başladı. Kendi çıkarları için ülkelerinde insanlık abidesi kesinler söz konusu Müslüman ve mazlumlar olunca tüm kinlerini haçlı zihniyetini yeniden canlandırarak işbirlikçileriyle beraber kustular... Adalet ve özgürlüğünü ve haklarını isteyen mazlum halkı tüm bunlar durduramayınca Esed’in en büyük destekçisi Rusya geçtiğimiz yıl bizzat savaşa dâhil oldu. Rusya’nın savaşa girmesiyle katliamlar daha da arttı. Ve bugün geldiğimiz noktada Esad piyasada bile yok. Halep hunharca katledilirken barış ve ateşkes görüşmeleri bile iki büyük katil ABD ve Rusya arasında yapılmakta. Sanki bşrbirisiyle savaşan iki tarafmış gibi. Oysa hakikat bugün halepte sivilleri,  çocukları ve haklarını özgürlükleri için ayağa kalkanları katleden Başta ABD ve Rusyadır.   Değerli Kardeşlerim bugün tüm suriye dahil olmak üzere,  özellikle direnişin ana kalesi olan Halepte işlenen katliamlar, izlediğimiz görüntüler ve bildiğimiz durum adeta Mezbaha bile oradaki durumun yanında daha insani kalıyor. Hiç bir hedef gözetmeksizin yağmurlama yağdırılan varil bombakarı ve kimyasallarla ; Fırınlar,  pazarlar, yardım tırları,  sağlık ekipleri, aktivistler,  basın mensupları,  çocuklar,  yaşlılar,  Hastaneler, klinikler, ambulanslar, aralıksız gece gündüz demeden hunharca katlediliyorlar. Bugün tüm bu katliamlara susan,  4000 yıllık tarihi bir kent olan Halepin adeta haritadan silinmesine seyirci kalan BM ve NATO nun sahte insan hakları bilfirgelerini ve dünyada barış naralarının birdaha yalan olduğunu görüyoruz.  Bu bir savaş değil,  Dünyanın süoer güçlerinin yerli taşeron ve bölgesel işbirlikçi katilleriyle beraber yaptıkları bir katliam,  soykırım ve İnsanlığın katlidir. Dünyanın çeşitli yerlerinde ağaç ekip,  ağaç kesimine türlü ceza veren bu düzenbaz hümanistler halepte hergün yüzlerce insanın katline susmakta,  kulaklarını tıkamış gözlerini kapatmış durumdadırlar. Bugün Harabe  olan sadece Halep değildir, Suriye'de altıncı yılına giren bu zulüm zulüm ve katliamlar birçok kenti harap hale getirdi. Halep  ; Katliamlar başlamadan önce savaştan önce 4 milyonu aşıyordu. Şehirde sanayi ve ticaret o dönemde zirve yapmıştı. Tüm kapılarını dünyaya açan bir şehirdi... Değerli Kardeşlerim... Geçtiğimiz 19 Eylül'deki tüm ihlallere rağmen sözde ateşkesin sonra ermesiyle birlikte Zalim Esad, onun destekçisi İran,  hizbuşeytan  ve Rus uçaklarının yoğunlaştırdığı bombardımanlarda en az 400 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerin 106'sı çocuk, 78'i kadın. Bu acı bilanço sadece halepin 10 günlük katliam bilançosu... Bu bir savaş değil katliamdır... Ve en acısı tüm dünyanın gözü önünde yapılan bir katliam... Hatıtlıyormusunuz değerli kardeşlerim... Daha bir kaç hafta öncesinde halepte kuşatma kırılmış ve rejime çok ağır kayıplar verdirilmişti. Peki Emperyalist Rusya neden Esed ve İran çaresiz kalınca milyon dolarları göze alarak havadan imdatlarına yetişiyor? Ve neden Halep? Neden Halrp üzerine oynanmakta tüm oyunlar?  Bilşyoruz ki dün olduğu gibi bugünde  Halep karadan İslami direnişin kalesi konumundadır. Esed ve hain İran yetersiz kaldığı her durumda emperyalist Rusya yine imdatlarına yetişmiş ve stratejik Türkmendağı bölgesini ele geçirerek Halep’te direnişi boğmayı yeğlememişmiydi. Ve aynı Rusya bugün yine sahnede. Yine Halep’te ve bu kez açıktan açığa kadın-çocuk, genç-yaşlı, sivil-silahlı hiçbir unsur arasında ayrım gözetmeyeceğini ortaya koymaktadır. Hemde bütün dünyanın gözleri önünde ve dünyanın sessizliğinden güç alarak... Evet, Halep yanıyor hem de tüm dünyanın gözü önünde. Cenevre’de sözde barış maskesi takanlar ve masada Esed’li geçişi dayatmaya çalışan ahlaksız, ikiyüzlü ve vicdansız “küresel sorun çözücüler”den merhamet bekleyen yok! Biz bilşyıruz ki; zalimler, katiller, ikiyüzlüler eninde sonunda yenilecektir! Elbette bir gün Esed despotu da tarihin lanetli çöplüğündeki yerini alacaktır. Esed ve avenesi İran, Hizbullah, Rusya ve bilumum yalakaları bugün olmasa bile yarın ukbada mutlaka ama mutlaka ateşi boylayacaktır! Ve güzel akıbet elbette her koşulda hakkı ve adaleti ayakta tutmaya azmeden anın şehitlerinin; rabbe, insanlığa ve eşyaya karşı sorumluluk bilincini kuşanan muttakilerin olacaktır! Ey aziz Halep halkı, alçakça ve şerefsizce bombardımanlara ve dünyanın ikiyüzlü tutumuna rağmen şehadet kefenini kuşanarak mevzii terk etmeyen onurlu halk ve siz ey kararlılıkları, fedakarlıkları ve adanmışlıklarıyla göz dolduran Allah yolunun adanmış erleri; müsterih olun, sabredin ey Halep halkı; Allah’a and olsun ki cennet sizi bekliyor! Ve düşmanlarınızı cehennem! Selam olsun; Halep’e, Şam’a, Dera’ya, Hama’ya, Cerablusa ve İdlib’e! Selam olsun izzetiyle direnip cennete talip olan Bilad-ı Şam’ın yiğitlerine! Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformu