OKURUMUZ DİYOR Kİ: "HIRSIZ BAŞKAN"

ADANA GÜNDEMİ | HABER MERKEZİ-   İşte KALEMŞÖR mahlası ile sitemize gönderilen mektup:
 

HIRSIZ BAŞKAN

Hırsızlık narsizmin insan üzerindeki etkilerinden biridir. Yani maddi olan herşeyin kendisine ait olduğu ya da olması gerektiği hissi insanı hırsızlığa doğru evirir. Narsist insan bir bölgede insanlar üzerinde etkisi olan ve gayrimeşru yollarla gücüne güç katıp insanları kontrol altına alma, heva ve heveslerini tatmin edebilme imkanına rahatça erişebileceği bir mevkiye getirilirse bu mevkiinin imkanlarını kullanmak için hiç tereddüt göstermez.
Bu hususa uygun makamlardan birisi de merhametli ve insaflı bir şekilde, görev bilinci ile uygulandığında insana ve insanlığa karşı bulunduğu bölgenin daha insanca yaşanabilir bir yer olmasını sağlayabilecek belediye başkanlığı.

İnsana ve doğaya birçok şey katabilecek olan bu makam bir narsistin elinde nasıl kullanılabilir, nasıl adım adım o makama gelinir ve emellerine nasıl ulaşır bunuda örneklemeler ile anlatalım:
Bu işin ihtisasını yapmak için mesela ilk olarak Fetö'nün tedrisatindan geçerek fetöcü ve rüşvetçi bir polis olmak işi biraz daha kolaylaştıracaktır.

Sonra varsa güçlü bir torpille büyük şehirde zabıta amiri olmak ise belediye işlerini daha iyi öğrenmek ve nereden alınır nereye verilir işlerine daha çok vakıf olmanı sağlayacaktır.
Tabi bunları yaparken de hedef ilçede hem isminin duyulması hemde kendini test etmek için bir kaç seçime girmekte elini biraz kuvvetlendirebilir.
Sonrasında ise tüm taklaları atıp dürüst insan pozlarına bürünüp hedeflediğin bölgede güçlü bir partiden adaylığını koymak yine olmaz ise bölgede bulunan sevilen insanları kırk takla ile yanına alıp vatan millet Sakarya türküsü ile başka bir partiden aday olmak hedeflerin arasında olmalıdır.


Kazandıktan sonra ise ilk olarak yapman gereken seni o tahtına oturtan insanlara arkanı dönmek olmalıdır. (Malum, o insanlar o türküye tav olmuştu, senin derdin ise artık elde ettiğin koltuk ve mikrofon)
Artık koltuk senin altında sen ise hedeflediğin yerdesin.

Bundan sonrasında kadronu oluşturup imardan fen işlerine memleketi soyup soğana çevireceksin 

Çocuklarını belediye başkanlığının saygınlığını kullanarak işe aldiracaksin

Belediye inşaat işlerini gizli ortaklarına ve damadına peşkeş çekeceksin

Belediye başkanı olduğun ilçenin ciddi ve kronik sorunları dururken fuhuş mekanına çevrilen otellerle kağıt üstünde hep  zarar eden restoranlarla uğraşıp belediyeyi rant elde edilen bir kuruma dönüştüreceksin.
Bu arada hükümetin yaptığı hizmetleri kendin yapmış gibi sunacaksın ki hiçbir şey yapmadığın anlaşılmasın.

Seni uyarıp eleştiren insanlara tahammülsüzlüğünü baskı kurarak göstereceksin.

Haramı helali unutmakla kalmayıp etrafınıda bu harama ortak edeceksin.

Belediye işlerini fatura şişirmek için genellikle memleketin dışında biryerlere yaptıracaksın ki çok fazla dillenmesin.

Tüm bunları yaparken muhafazakar bir partiden belediye başkanı olduğun için vatan millet sevdalısı görünecek ama arka planda şişenin ve fuhuşun dibine vurduğun gibi münafıklığında dibine vuracaksın.
Futbol kulübü kuracak orada memleketin çocukları hariç herkesi oynatacak ve kulübü para aklama merkezi olarak kullanacaksın. 

Üç dönem seçilmenin kerametini kendinden menkul görecek tekrar aday gösterilmeyince de istismar ettiğin milliyetçiliği bırakıp kendine yeni bir istismar alanı açıp avanelerinle beraber  samimi dindar ve vatansever halkın  duygularını da istismar için buna uygun bir partiden aday olacaksın fitne ateşini yakacaksın.

Ve en sonunda emellerine ulaşmanın hazzı ve bu hazzı kaybetmenin korkusu ile elinde mikrofon, yanında ise daha dün sana söven seninde onlara sövdüğün üç beş yüzsüz ile birlikte sırıtarak "Adana'ya bir kız geçti gördün mü?" türküsünü çığıracaksın. Kara kızı da yanındakilerin isteğini kırmayarak sahnenin sonuna ekleyeceksin.

Bu yazdığım ironi gelen yeni başkanlarımıza da bir ışık tutar umarım.

Böyle insanları halka layık görüp, iktidara güvenen halkı alternatifsiz bırakarak, seçmenin tüm rahatsızlığına rağmen, tekrar tekrar seçilmesine vesile olan iktidara ve ittifak ortağına da ayriyeten halkım adına teşekkür ederim.

KALEMŞÖR