İSRAİL VAHŞETİ ÇUKUROVA ÜNİVESİTESİ'NDE TEL'İN EDİLDİ
ADANA GÜNDEMİ | Furkan Toramantekin- Çukurova Üniversitesinin merkezinde gerçekleştirilen eylem, Gazze'de ki zulümlerin gösterildiği resim ve kanlı bebek maketi sergisi ile çeşitli ilahi ve ezgilerin söylenmesi ile başladı.
Ardından bildiri okunması için ilgili tüm öğrenciler bir araya toplandı. Kur'an'ı Kerim tilaveti ile başlayan bildiri, basın açıklamasının ardından yapılan dua ile son buldu.
Daha öğrenciler, bulundukları yerden üniversite camiine doğru toplu yürüyüş gerçekleştirdiler. Yürüyüş esnasında "Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde" isimli şiir, çeşitli sloganlar, marşlar ve tekbirler topluca seslendirildi.
Öğrenciler, camide topluca kıldıkları öğlen namazının ardından sessizce dağıldılar.
Etkinlikte Okunan Basın Bildirisi
Bismillahirrahmanirrahim!
Üniversiteli Öğrenciler olarak şunu ifade ediyoruz: İsrail devlet değil, bir terör örgütüdür!
7 Ekim cumartesi günü, Filistin halkı, onlarca yıldır devam eden abluka, işgal ve zulme dur demek için iradesini ortaya koydu. Aksa Tufanı onlarca yıldır devam eden bu zulmün karşısında durmanın sembolik adı oldu. Filistin, dününde, bugününde hiçbir terazinin tartamayacağı kadar acılara ev sahipliği yapıyor.
Avrupa’nın, Amerika’nın ve Batılı Devletlerin ortaya koyduğu değerler, Filistin söz konusu olunca tükendi. İnsan hakları bir masalın adı, demokrasi ise başından sonuna kadar hikayeden ibaretmiş. Bu devletler kendileriyle birlikte bütün dünyayı uçurumun kenarına sürüklemeye devam ediyorlar. Dünyanın üç asırdır bu akıldan çektiği acılar tükenmek bilmiyor. Her gün insanlığa karşı bir suç daha işlenirken, Gazze’ye ölümden başka bir seçeneği reva görmüyorlar.
Batının, uyuşturucu, alkolizm ve kapitalizmin kucağında yok olmuş haysiyeti, İnsanlığa derinden bir hastalık yayıyor. Amerika ve İngiltere’nin coğrafyamızda bıraktığı gayri meşru çocuğu İsrail, bütün şımarıklığı ile insanlığın şerefini ayaklar altına almaya devam ediyor.
İsrail, uluslararası toplumun bütün ümitlerini ağır bombardıman altında tarumar ediyor.
Bugün Filistin’de yaşanan olaylar, kendi varlığını, başkasının yokluğu üzerine inşa eden Siyonizm’in neticeleridir. Siyonizm akidevi bir yol değil, tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır.
2 milyonu aşkın insanın yaşadığı Gazze’ye bir damla suyu çok gören zalim İsrail, bütün dünyanın gözü önünde kadın, çocuk, mabed demeden saldırılarına devam ediyor.
Bütün dünyanın kenardan seyrettiği bu soykırım girişimine Müslüman Gençler olarak seyirci kalmayacağız. Batının hipoksisine, İsrail’in zulmüne, Müslüman devletlerin sessizliğine ve ince hesaplarına karşı, izzetli duruşumuzu sürdürmeye devam edeceğiz.
Hakikatin güneş gibi üzerimizde bulunduğu bir dönemde, ihtiyatları, çıkarları ve haysiyetsizlikleri ile zulme destek veren taşeron siyonistleri, tarih gibi, biz de unutmayacağız.!
Tüm dünya bilmelidir, Kudüs Müslümanların anneleri gibidir. Müslümanlar ona yapılanı hiçbir zaman unutmaz, yapılanların hesabının sorulacağı zamanı sabırsızlıkla beklerler.
Unutmayınız ki bu bir savaş değil, soykırımdır.
Gazze dünyanın en büyük açık hava hapishanesinin adıdır. Bir farkla, Bu hapishanenin mahkumları masumlardan oluşuyor. Filistinli Müslümanlar için acilen, insani yardım koridorları açılmalı, İsrail’e askeri ve diplomatik yaptırımların önü açılmalıdır. İsrail’de savaşmak üzere çifte vatandaşlığı bulunan siyonistler Türkiye dönmemeli, dönenler ise savaş suçlusu sıfatıyla yargılanmalıdırlar.
Savaş suçlarına desteğini açıklayan taşeron siyonistler yargılanmalı, bu desteği sosyal medya hesaplarından ifşa eden İsrail konsolosu, tasmasını taşıyan Amerika’ya, iade edilmelidir.
İslam devletleri liderleri akıllarını başlarına almalı ve uyanmalıdırlar. Kudüs için değilse ne için? Bugün, değilse ne zaman? Kahrolsun güçlü olanın yazdığı hukuk, yıkılsın demir kubbe!
YAŞASIN ALLAH’IN GÖK KUBBESİ! YAŞASIN ÖZGÜR FİLİSTİN, YAŞASIN EL AKSA.!