Adana Eğitim Bir Sen'de Sular Durulmuyor

Adana Eğitim Bir Sen Şube Başkanı ve başkan yaardımcılarıyla ilgili paralel yapı iddialarının ardından şube yönetimindeki birçok yöneticinin isitifasının ardından Şube yönetimi iddialar hakkında açıklama yapmıştı Ancak Şubedeki huzursuzluk had safhaya çıktığı için İstifa eden yöneticilerden de peşpeşe açıklamalar geliyor. Son açıklama İstifa eden şube başkan yardımcısı Teyifik Ürünlü'den geldi. Ürünlü ismini vermeden Şube başkanı Mehmet SEZER hakkında çarpıcı iddialarda bulundu. İşte o açıklama:

KAMUOYUNA CEVABEN ARZ EDERİM..


Uzun yıllardan bu yana çeşitli kademelerinde görev yaptığımız, en zor ve sıkıntılı dönemlerde bile herkesin üye olmaya korktuğu, ancak bizlerin şubeler kurduğu bir dava bilinci ile gecemizi gündüzümüze kattığımız, emek verdiğimiz Sendikamızın Adana Şube Yönetim Kurulu Üyeliğinden ayrılma sebeplerimiz hususunda, kamuoyunun maniple edildiğini, zihinlerin bu konuda bulandırılarak, bir itibarsızlaştırma operasyonuna maruz bırakıldığımızı üzülerek takip etmekteyiz.

Merhum Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan'ın kurduğu bu kutlu davada, Davaya olan inancımızla bugüne kadar hiçbir menfaat gözetmeksizin gece gündüz demeden koşturan, makamları mevkileri, çıkar ilişkilerini elinin tersi ile iten, kişisel çıkar değil kurumsal çıkarları önceleyen adanmışlar olarak, hakkımızda anlatılan asılsız masalları reddediyor ve kınıyoruz.

Bizler haksız bir davada Zirve olmayı değil, Haklı Davamızda Zerre olmayı tercih ettik.

Birilerinin Keyfi Yönetim anlayışlarının vebaline ortak olmak istemediğimizden dolayı Yönetimdeki görevlerimizden ayrıldık.

Delegeden aldığımız yetkiye dayanarak Mevcut Yönetim içerisinde gördüğümüz bir takım yanlışlıkları, eksiklikleri ve aksaklıkları düzeltmek için gereken mücadeleyi verdik. Kendi içimizdeki mücadelemiz ve uyarılarımız dikkate alınmadığı gibi, değersizleştirilerek sürekli yönetimden dışlandık ve istifaya zorlandık. 

Baskıcı anlayış tarzı, şeffaflıktan uzak yönetim biçimi, Biz yerine Ben kavramının hakim olduğu, Denetim ve Disiplin Kurulunun bir anlam ifade etmediği, İnsanlara sadece kendi çıkarlarına hizmet edildiği derecede önem verildiği idare anlayışından dolayı görevimizden ayrılmak zorunda kaldık.

İstifalarımızın sendikal bir rekabet yada makamsal bir tavır gibi gösterilip, adının da ihanet konulması, delegeler ve üyeler üzerinde olumsuz algı operasyonuna dönüştürülmesi asla iyi niyet göstergesi değildir.

Geçmiş yıllara bakıldığında bugün bizlere itibar suikastı yapanların da yönetimden ayrıldıklarını biliyoruz.

Bizler bugüne kadar Ümmetin, Davanın ve Sendikamızın lehine olan konuları yüksek sesle dile getirdik, bundan sonra da aleyhine olan konularda karşı çıkmanın sorumluluğunu en iyi şekilde yerine getireceğiz.

Korku, baskı, şantaj, yıldırma, itibar suikastı yaparak sendika yönetmeye çalışanlar bilmelidir ki, bu kutsal davaya olan inancımız Merhum Mehmet Akif Ersoy'un tabiriyle; "Cehennem de olsa gelen, göğsümüzde söndürürüz, bu yol ki hak yoludur dönmek bilmez yürürüz."


Kaynak: Ajans Kamu