8 bin yıllık geçmişinde bir çok medeniyete evsahipliği yapan, Çukurova'nın başkentinde kadınların vazgeçilmez bileziği olan Adana Burması, 2 bin 400 yıldır modası geçmeyen takı olarak biliniyor. M.Ö. 4'üncü yüzyılda paranın olmadığı Helenistik döneminde insanların ticaret yaparken değiş-tokuş yöntemiyle değerlendirdiği Adana Burması, günümüzde de bilekte taşınan nakit para olarak görülüyor.

Arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan iki ucunda yılanbaşı bulunan ve Adana Burması olarak bilinen bilezik tarihsel süreçte küçük değişikliklere uğrayarak bugünlere kadar geldi. Günümüzde üretilen modellerde kıvrık burmada yılan başları çıkarıldı, yerine kilit konuldu. Adana Burması bilezikler, kuyumcularda 7 telli, 12 telli, elmas kırığı ve badem baş gibi modellerle kadınların beğenisine sunuluyor. Tarsus Burması olarak bilinen modeli ise kalın burma olarak biliniyor. Mersin'de Cennet-Cehennem çöküklerinin civarında yapılan kazılarda Urartu dönemden kalma yılanbaşlı burma bileziklerine de rastlandı.

Tarihsel süreç içinde uçlarındaki yılan başları değişime uğramış olsa da 45-55 gram aralığında üretilen Adana Burması, fantazi çeşitlere göre ağır oluşu ve işçiliğinin ucuz olması nedeniyle bölgede halen sembol olmaya, göz kamaştırmaya devam ediyor.

Kente gelen özellikle yabancı ve hatırlı konuklara da yerel yöneticiler tarafından bu bilezikten armağan ediliyor.