12. ÖĞRETMEN SEMPOZYUMU ADANA'DA GERÇEKLEŞTİRİLİYOR

Üye derneklerin, gönüllülerin, eğitimcilerin ve ilgili davetlilerin katıldığı sempozyumda ana başlık: “Dijital Çağda Eğitim” 

Sempozyumda işlenecek konular ise şöyle;

Öğretmen Mefkûremiz
Dijital Eğitim Tasarımı
Dijital Çağda İnsan Yetkinlikleri
Eğitimin üç sacayağı: öğretmen, öğrenci, veli
Eğitimde Paradigmal Dönüşümler
Dijital Çağda Örnek Eğitim Materyalleri
Dijital Çağda Web 3.0 Teknolojileri
Dijital Çağda Nitelik Bakımından Öğrenci Analizi
Dijital Çağda Mikro Kimlik 


Sempozyumun İlk gününe MEB Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz’ın Sunumu Gerçekleşti

Anadolu Federasyonu 12. Öğretmen Sempozyumunda programın ilk gününde Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz “Öğretmen Mefkûremiz” konu başlığında bir sunum gerçekleştirdi. Yılmaz konuşmasında şu ifadelere yer verdi;

Öğretmenlik benim için çok ideal bir meslektir meslekten ziyade benim için hayatımın en önemli amaçları arasında yer almaktadır. Hayatın akışında mefkûrelerimiz ile varız. İnsanların kıymeti mefkûreleri kadardır. Sizin mefkûrenizin kapsadığı alan sizin hayat tarzınızı oluşturur. Mefkûresi olmayan bir toplumun var olması da mümkün değildir. Kuran-ı Kerim mefkûremizi oluşturan ana kitabımızdır.  Mefkûre bir insanda varsa o insanı hem azim hem irade sahibi yapar. Mefkûresi olmayan bir devletin medeniyet inşa edip ayakta kalması mümkün değildir. Mefkûre toplumumuzda mefkûresi olan öğretmenlerle oluşturulabilir.

Bunun için öğretmenlerin kariyer planlaması yapması gerekir. İlk muallimler peygamberlerdir. Peygamberlerin klasik kitaplarda 5 temel özelliği vardır. Bunlar emanet, fetanet, sıdk, ismet ve tebliğdir. Bilgiyi ve tecrübeyi aktarmak onu yeni nesillerimizde yaşatmak öğretmenlerimiz için çok anlamlıdır.

Mefkûre ile ilgili olarak geçmişe baktığımızda gönül dünyamızda yer eden isimler günümüze ışık tutmaktadırlar. Öğretmenleri üçe ayırabiliriz; unutamadıklarımız, unutmadıklarımız, hatırlayamadıklarımız...

Bilgili insan yetişiyor ama dava insanı kolay kolay yetişmiyor. Dava insanı, mefkûrenin muallim olanıdır.  Ulaşmak istediğimiz hedef değil o hedefe kamçılayan bir uğraştır. Mefkûresiz olmak tükenmişlik sendromundan kaynaklanır.

Bir öğretmenin alanında iyi olması gerekir ki o alanın en iyisi olması mesleki yeterlilikle olur. Muallimlik vasfına sahip olmalı, genel iletişim becerilerine sahip ve güçlü olması lazım. Güler yüzlü ve enerjili olması lazım ve bunun yanında lojistik imkânları teknolojiyi iyi kullanmalıdır.

Bir mefkûreniz olursa sürekli ondan beslenirseniz. Öğretmenlik ticaret mantığıyla düşünülemez. Ben muallimleri her zaman bir sanatkâr olarak nitelendiriyorum. Önemli olan tohumu düzgün atmaktır. İmanı kuvvetlendiren ve hızlandıran şeyler vardır. Bizim öğretmenlerimiz hangi branşta olursa olsun kendilerini sürekli güncelleyebilecekleri motive edebilecekleri ortamların oluşturulması gerektiği kanaatindeyim bu ortamlar elbette oluyor ama artırmamız lazım. Eğitim hepimizin ortak noktasıdır. Eğitim imkânları ne kadar ilerletirseniz ilerletin sınıfın içinde ihya ve inşa gerçekleşmedikçe ilerleyemeyiz."

Sunum Anadolu Federasyonu Başkanı Turgay Aldemir'in Nazif Yılmaz’a hediye takdimi ile sona erdi.