Kahve Kitap

TÜGVA ADANA KUDÜS İÇİN SOKAĞA İNDİ

SİVİL TOPLUM 06.12.2017 - 22:15, Güncelleme: 26.12.2020 - 09:55
 

TÜGVA ADANA KUDÜS İÇİN SOKAĞA İNDİ

ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacağını ilan etmesi pek çok ilde olduğu gibi Adana'da da çeşitli sivil toplum kuruluşlarınca protesto edildi.

Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) İsrail büyükelçiliğini Telaviv'den Kudüs'e taşıyacağını ve böylece Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacağını açıklaması, Adana'da Başbakan Başdanışmanı Mustafa Şen'in katılımıyla protesto edildi. Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Genel Başkanı ve Başbakan Başdanışmanı Mustafa Şen, Çukurova Üniversitesi Beyazevler Meslek Yüksekokulu'ndaki öğrencilere 'Kudüs' konulu konferans verdi.   KUDÜS SİYASET DEĞİL İSLAMİYETTİR Kudüs'ün siyaset değil İslamiyet olduğunu anlatan Şen, “Kudüs, bize bizzat Peygamber Efendimizin emanetidir. Lakin daha ötesi Kudüs, bizzat ayettir. Kudüs, ‘Mescid-i Aksa’dır çünkü. Bu nedenle Kudüs meselesi, siyasi bir mesele olmaktan önce bir iman ve Kur’an meselesidir. Bir din ve iman meselesidir. Kudüs, yerlerin ve göklerin simgesidir. Bizim sadakatimiz hakikattir. Kudüs’e sadakat, hakikate sadakattir. O yüzden Kudüs’ü satmak, hakikati satmaktır. Bizim hizmetkarlığımız hakikatedir. Kudüs’e ihanet, hakikate ihanettir. Kudüs’ü kaybedersek, medeniyetimizin anlam dilini oluşturan en büyük denizlerden birisini kaybederiz” diye konuştu.   Başkan Şen, daha sonra konuşmasının ardından kampüs bahçesinde başkanlığını yürüttüğü vakfın basın açıklamasına katıldı. Grup adına basın açıklamasını okuyan TÜGVA Adana İl Temsilcisi Ahmet Abdullah Sezen, “İslam'ın ilk kıblesinde dahi Ezan-ı Muhammedi'nin yasaklanması, son olarak da Kudüs'ün işgalci siyonistlerin başkenti olarak ilan edilmesi cüretinde bulunmuş bir eşkıya ordusuna karşı dik duruşun bir Müslüman için namus meselesi olduğunu tüm İslam alemine hatırlatıyoruz. Şu açıkça bilinmeldiir ki New York'un 1 gece aydınlanması için tüm gönül coğrafyamızı ateşe atanlar, Kudüs'ümüzü bir anlık karanlığa bürünmesinin sonuçları çok ağır olacaktır. Tarih bize göstermiştir ki Theodor Herzl'ın rüyasıyla hareket edenler, bu çağın Selahattinlerini, Abdulhamidlerini hesaba katmazlarsa acı bir kabusa uyanacaklardır” ifadelerini kullandı.   TÜGVA ADANA BASIN AÇIKLAMASI    TÜRKİYE’NİN GENÇLİĞİNİN SÖMÜRGE DÜZENİNE KARŞI BİLDİRİSİDİR AZİZ MİLLETİMİZ, DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI, Her geçen gün İslam coğrafyası küresel sömürü düzeninin kıskacında kan gölüne çevrilmektedir. Dün kendini muasır medeniyetler seviyesinde gören avrupa’nın merkezinde Bosna’da yaşanan soykırım hafızalarımızda taze iken; Suriye’de her gün bir insanlık dramı yaşanırken; Arakan’da naklen soykırımlarda kimyasal silahlarla masum çocuklar ve kadınlar katledilirken; milyonlarca insan yerlerinden yurtlarından ayrılmak durumunda kalmıştır. Silahların menşei dünyanın kan emici vampirleri olan sömürgeci ülkeler arasında değişirken; ölenlerin hep savunmasız Müslümanlar olduğu açık bir şekilde görülmektedir.   Aziz Milletimiz, Değerli Basın Mensupları, Bir yandan gönül coğrafyamıza ölümler yağdırılırken; bir yandan da kutsallarımız çiğnenip topraklarımıza el uzatılmaktadır. Hadsizliğin, saldırganlığın ve hukuksuzluğun geldiği son nokta olarak siyonizmin bu devirdeki kullanışlı piyonu Trump aracılığıyla ilk kıblemiz Kudüs’ümüzü işgalci İsraillilerin Siyonist emelleri doğrultusunda başkent ilan etme cür’etinde bulunmuşlardır.  İlk kıblemizin bulunduğu Filistin 1948 yılından beri yüzlerce yıllık Büyük İsrail Projesi çerçevesinde adım adım işgal altına alınmıştır. TVlerde naklen Müslüman semtleri bombalanırken, masum kadınları, erkekleri, çocukları dünyanın gözü önünde cami avlusunda katledilirken bunu yapan işgalci güruhu "şımarık"lıkla nitelendirip şirin göstermeyi alçaklık olarak nitelendiriyoruz. İslam’ın ilk kıblesinde dahi ezan-ı Muhammedî’nin yasaklanması; son olarak da Kudüs’ün işgalci Siyonistlerin başkenti olarak ilan edilmesi cüretinde bulunmuş bir eşkıya ordusuna karşı dik duruşun bir Müslüman için namus meselesi olduğunu tüm İslâm âlemine hatırlatıyoruz. Âlem-i İslam'ı reel politik kaygılardan arınarak, amerikadan, israilden değil Allah'tan korkmaya ve O'na (cc) teslim olmaya çağırıyoruz. Artık ümmetin prangalarından kurtulması ile Filistin'in özgürlüğüne kavuşması aynı çizgiye gelmiştir. Tüm dünya üzerindeki Müslüman topraklarının 3 asırdır zengin yeraltı ve yer üstü kaynakları sömürülürken; kan akan coğrafyalarındaki tetiği sıkan elin aynı gücü arkasına aldığını çok iyi biliyoruz. Dünya güvenliğinin ve barışının teminatı olarak kendisini gören ve aynı zamanda dünyanın en büyük silah üreticisi olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin dünyadaki bütün bu düzensizliğin müsebbibi olarak görüyoruz. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’da Hakkın daveti ezan susturulmaya çalışılırken; avluda savunmasız erkek ve kadın kardeşlerimiz şehit edilirken bu mezalimi dillendirmenin dahi antisemitizm olarak yaftalanması güçlünün haklı olduğu çarpık uluslararası hukuk ve siyaset sisteminin sonucudur. Müslümanlar hunharca katledildiğinde sessiz kalan güçlünün haklı olduğu bir Uluslararası Hukuk Sisteminin ve onun ikiyüzlü kullanışlı araçlarını ret ediyoruz. Filistin’de, Suriye’de, Mora’da, Cezayir’de, Doğu Türkistan’da, Etiyopya’da, Bosna’da, Arakan’da yaşanan kıyımlar gözümüzün önünde iken terör ve İslam dininin aynı cümlede zikredilmesinin vahşi ve saldırgan bir medeniyetin kullandığı bir algı aracı olduğunu çok iyi biliyoruz. Sömürgeci ülkeler ırkçı Siyonizm ideası merkezinde ilkel, barbar ve bencilce daha fazla tüketim ve İslam düşmanlığı motivasyonları ile yeni bir küresel sömürge düzeni kurmak amacıyla dünyayı çıkmaz bir yola sürüklemektedir. Tüm dünyaya hatırlatmak isteriz ki; Türkiye tarihin kendisine yüklediği kutsal misyonunu ifa edecek; okyanus ötesinden iftira, tiyatral operasyonlar ve karalama kampanyalarıyla engellenmek istense de din, dil ve ırk ayrımı göz etmeksizin tüm mazlumların hakkını savunmaya daha gür sesle devam edecektir. Kendilerini dünyanın efendisi, dünyanın diğer kalanını da kölesi olarak gören; kendisinden başkasına yaşam hakkı tanımayan bencil, vahşi ve saldırgan medeniyetin mensuplarını insanlığa davet ediyoruz. Şu açıkça bilinmelidir ki; Newyork’un 1 gece aydınlanması için tüm gönül coğrafyamızı ateşe atanlar; Kudüs’ümüzün 1 anlık karanlığa bürünmesinin sonuçları çok ağır olacaktır. Tarih bize göstermiştir ki; Theodor Herzl’ın rüyasıyla hareket edenler,  bu çağın Selahattinlerini, Abdülhamidlerini hesaba katmazlarsa acı bir kâbusa uyanacaklardır. Şimdi, İslam coğrafyası üzerinde yeni üretilen silahların tatbikatının yapılmasına göz yuman, kimseye hesap verme gereği duymadan çocukları öldürülen, kadınlarının namuslarına tecavüz edilen, İlk kıblesine el uzatılan İslam Dünyasının mensuplarına sesleniyoruz; Daha neyi bekliyorsunuz? Daha ne kadar kendi kardeşlerinize, ümmetin mes’elelerine sağır, dilsiz kalacak; görmezden geleceksiniz? Filistin dar bir coğrafyada bulunan bir takım insanların mes’elesi değil; tüm İslam âleminin namusudur. Celladından diz çöküp af dileme gafletinden kurtulunuz! Dünya var oldukça yeryüzü bizimdir, Kudüs bizimdir. Ey İman edenler! Hangi düşünce ve güç dengesi sizi Allah (cc) yolunda mücadele etmekten, Hakkı müdafaa etmekten alıkoyuyorsa bilin ki bu Allah’ın razı olduğu bir şey değildir! Bir gün ateş sizi çemberi içerisine almadan harekete geçiniz! Irk, meşrep ve mezhep taassubiyetini bir kenara bırakıp siz Ey Müslümanlar Allah yolunda birleşiniz.
ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacağını ilan etmesi pek çok ilde olduğu gibi Adana'da da çeşitli sivil toplum kuruluşlarınca protesto edildi.

Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) İsrail büyükelçiliğini Telaviv'den Kudüs'e taşıyacağını ve böylece Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıyacağını açıklaması, Adana'da Başbakan Başdanışmanı Mustafa Şen'in katılımıyla protesto edildi.


Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Genel Başkanı ve Başbakan Başdanışmanı Mustafa Şen, Çukurova Üniversitesi Beyazevler Meslek Yüksekokulu'ndaki öğrencilere 'Kudüs' konulu konferans verdi.
 
KUDÜS SİYASET DEĞİL İSLAMİYETTİR

Kudüs'ün siyaset değil İslamiyet olduğunu anlatan Şen, “Kudüs, bize bizzat Peygamber Efendimizin emanetidir. Lakin daha ötesi Kudüs, bizzat ayettir. Kudüs, ‘Mescid-i Aksa’dır çünkü. Bu nedenle Kudüs meselesi, siyasi bir mesele olmaktan önce bir iman ve Kur’an meselesidir. Bir din ve iman meselesidir. Kudüs, yerlerin ve göklerin simgesidir. Bizim sadakatimiz hakikattir. Kudüs’e sadakat, hakikate sadakattir. O yüzden Kudüs’ü satmak, hakikati satmaktır. Bizim hizmetkarlığımız hakikatedir. Kudüs’e ihanet, hakikate ihanettir. Kudüs’ü kaybedersek, medeniyetimizin anlam dilini oluşturan en büyük denizlerden birisini kaybederiz” diye konuştu.
 

Başkan Şen, daha sonra konuşmasının ardından kampüs bahçesinde başkanlığını yürüttüğü vakfın basın açıklamasına katıldı.


Grup adına basın açıklamasını okuyan TÜGVA Adana İl Temsilcisi Ahmet Abdullah Sezen, “İslam'ın ilk kıblesinde dahi Ezan-ı Muhammedi'nin yasaklanması, son olarak da Kudüs'ün işgalci siyonistlerin başkenti olarak ilan edilmesi cüretinde bulunmuş bir eşkıya ordusuna karşı dik duruşun bir Müslüman için namus meselesi olduğunu tüm İslam alemine hatırlatıyoruz. Şu açıkça bilinmeldiir ki New York'un 1 gece aydınlanması için tüm gönül coğrafyamızı ateşe atanlar, Kudüs'ümüzü bir anlık karanlığa bürünmesinin sonuçları çok ağır olacaktır. Tarih bize göstermiştir ki Theodor Herzl'ın rüyasıyla hareket edenler, bu çağın Selahattinlerini, Abdulhamidlerini hesaba katmazlarsa acı bir kabusa uyanacaklardır” ifadelerini kullandı.
 
TÜGVA ADANA BASIN AÇIKLAMASI 
 

TÜRKİYE’NİN GENÇLİĞİNİN SÖMÜRGE DÜZENİNE KARŞI BİLDİRİSİDİR

AZİZ MİLLETİMİZ,

DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI,

Her geçen gün İslam coğrafyası küresel sömürü düzeninin kıskacında kan gölüne çevrilmektedir. Dün kendini muasır medeniyetler seviyesinde gören avrupa’nın merkezinde Bosna’da yaşanan soykırım hafızalarımızda taze iken; Suriye’de her gün bir insanlık dramı yaşanırken; Arakan’da naklen soykırımlarda kimyasal silahlarla masum çocuklar ve kadınlar katledilirken; milyonlarca insan yerlerinden yurtlarından ayrılmak durumunda kalmıştır. Silahların menşei dünyanın kan emici vampirleri olan sömürgeci ülkeler arasında değişirken; ölenlerin hep savunmasız Müslümanlar olduğu açık bir şekilde görülmektedir.

 

Aziz Milletimiz,

Değerli Basın Mensupları,

Bir yandan gönül coğrafyamıza ölümler yağdırılırken; bir yandan da kutsallarımız çiğnenip topraklarımıza el uzatılmaktadır. Hadsizliğin, saldırganlığın ve hukuksuzluğun geldiği son nokta olarak siyonizmin bu devirdeki kullanışlı piyonu Trump aracılığıyla ilk kıblemiz Kudüs’ümüzü işgalci İsraillilerin Siyonist emelleri doğrultusunda başkent ilan etme cür’etinde bulunmuşlardır. 

İlk kıblemizin bulunduğu Filistin 1948 yılından beri yüzlerce yıllık Büyük İsrail Projesi çerçevesinde adım adım işgal altına alınmıştır. TVlerde naklen Müslüman semtleri bombalanırken, masum kadınları, erkekleri, çocukları dünyanın gözü önünde cami avlusunda katledilirken bunu yapan işgalci güruhu "şımarık"lıkla nitelendirip şirin göstermeyi alçaklık olarak nitelendiriyoruz.

İslam’ın ilk kıblesinde dahi ezan-ı Muhammedî’nin yasaklanması; son olarak da Kudüs’ün işgalci Siyonistlerin başkenti olarak ilan edilmesi cüretinde bulunmuş bir eşkıya ordusuna karşı dik duruşun bir Müslüman için namus meselesi olduğunu tüm İslâm âlemine hatırlatıyoruz. Âlem-i İslam'ı reel politik kaygılardan arınarak, amerikadan, israilden değil Allah'tan korkmaya ve O'na (cc) teslim olmaya çağırıyoruz. Artık ümmetin prangalarından kurtulması ile Filistin'in özgürlüğüne kavuşması aynı çizgiye gelmiştir.

Tüm dünya üzerindeki Müslüman topraklarının 3 asırdır zengin yeraltı ve yer üstü kaynakları sömürülürken; kan akan coğrafyalarındaki tetiği sıkan elin aynı gücü arkasına aldığını çok iyi biliyoruz. Dünya güvenliğinin ve barışının teminatı olarak kendisini gören ve aynı zamanda dünyanın en büyük silah üreticisi olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin dünyadaki bütün bu düzensizliğin müsebbibi olarak görüyoruz.

İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’da Hakkın daveti ezan susturulmaya çalışılırken; avluda savunmasız erkek ve kadın kardeşlerimiz şehit edilirken bu mezalimi dillendirmenin dahi antisemitizm olarak yaftalanması güçlünün haklı olduğu çarpık uluslararası hukuk ve siyaset sisteminin sonucudur. Müslümanlar hunharca katledildiğinde sessiz kalan güçlünün haklı olduğu bir Uluslararası Hukuk Sisteminin ve onun ikiyüzlü kullanışlı araçlarını ret ediyoruz.

Filistin’de, Suriye’de, Mora’da, Cezayir’de, Doğu Türkistan’da, Etiyopya’da, Bosna’da, Arakan’da yaşanan kıyımlar gözümüzün önünde iken terör ve İslam dininin aynı cümlede zikredilmesinin vahşi ve saldırgan bir medeniyetin kullandığı bir algı aracı olduğunu çok iyi biliyoruz. Sömürgeci ülkeler ırkçı Siyonizm ideası merkezinde ilkel, barbar ve bencilce daha fazla tüketim ve İslam düşmanlığı motivasyonları ile yeni bir küresel sömürge düzeni kurmak amacıyla dünyayı çıkmaz bir yola sürüklemektedir.

Tüm dünyaya hatırlatmak isteriz ki;

Türkiye tarihin kendisine yüklediği kutsal misyonunu ifa edecek; okyanus ötesinden iftira, tiyatral operasyonlar ve karalama kampanyalarıyla engellenmek istense de din, dil ve ırk ayrımı göz etmeksizin tüm mazlumların hakkını savunmaya daha gür sesle devam edecektir.

Kendilerini dünyanın efendisi, dünyanın diğer kalanını da kölesi olarak gören; kendisinden başkasına yaşam hakkı tanımayan bencil, vahşi ve saldırgan medeniyetin mensuplarını insanlığa davet ediyoruz.

Şu açıkça bilinmelidir ki;

Newyork’un 1 gece aydınlanması için tüm gönül coğrafyamızı ateşe atanlar; Kudüs’ümüzün 1 anlık karanlığa bürünmesinin sonuçları çok ağır olacaktır.

Tarih bize göstermiştir ki; Theodor Herzl’ın rüyasıyla hareket edenler,  bu çağın Selahattinlerini, Abdülhamidlerini hesaba katmazlarsa acı bir kâbusa uyanacaklardır.

Şimdi,

İslam coğrafyası üzerinde yeni üretilen silahların tatbikatının yapılmasına göz yuman, kimseye hesap verme gereği duymadan çocukları öldürülen, kadınlarının namuslarına tecavüz edilen, İlk kıblesine el uzatılan İslam Dünyasının mensuplarına sesleniyoruz;

Daha neyi bekliyorsunuz? Daha ne kadar kendi kardeşlerinize, ümmetin mes’elelerine sağır, dilsiz kalacak; görmezden geleceksiniz?

Filistin dar bir coğrafyada bulunan bir takım insanların mes’elesi değil; tüm İslam âleminin namusudur.

Celladından diz çöküp af dileme gafletinden kurtulunuz!

Dünya var oldukça yeryüzü bizimdir, Kudüs bizimdir.

Ey İman edenler!

Hangi düşünce ve güç dengesi sizi Allah (cc) yolunda mücadele etmekten, Hakkı müdafaa etmekten alıkoyuyorsa bilin ki bu Allah’ın razı olduğu bir şey değildir!

Bir gün ateş sizi çemberi içerisine almadan harekete geçiniz!

Irk, meşrep ve mezhep taassubiyetini bir kenara bırakıp siz Ey Müslümanlar Allah yolunda birleşiniz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanagundemi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2023 acotr.org bonus veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2023 casino siteleri