Kahve Kitap

İşte Sözde Kur'an'cı Zevatın İtiraz Ettiği Hutbe

ANALİZ 15.02.2016 - 11:33, Güncelleme: 26.12.2020 - 09:55
 

İşte Sözde Kur'an'cı Zevatın İtiraz Ettiği Hutbe

Mustafa İslamoğlu'nun öncülük ettiği sözde Kur'an'cı özde muharref bir Kur'an çabasındaki azgın azınlık Diyanetin 12 Şubat Cuma günü verdirdiği Hutbeye itiraz etti. Peygamberimiz (s.a.v)'i sıradan bir postacı yerine koyan zevata göre Peygamberimiz (s.a.v)'i örnek almak güya Allah'a şirk koşmak imiş..

İslam ümmetinin her yerinde işgaller katliamlar ve türlü türlü zulümler kol gezerken adeta öküzün altında buzağı arar gibi aptalca gayretler içine girmek sureti ile garip garip meseleleri ümmetin gündemine taşımaya çalışan ve bunu da güya Kur'an'a hizmet kılıfı ile ortaya koyan Mustafa İslamoğlu'nun gerçek yüzü ortaya çıkmaya başladı.Kendisini eleştirenlere yönelik olarak sarfettiği "Tuvalet Bezi", "Eşşekler", "it Sürüleri" v.b tanımlamalar ile seviyesini zaten yıllardır ortaya koymuş olan ve Kur'an ahlakından zerre kadar dahi nasiplenmemiş bulunan Mustafa İslamoğlu adlı merdut zatın itiraz ettiği hutbeyi kelimesine ve noktasına dokunmadan aynen yayınlıyoruz ve okurlarımıza soruyoruz: Tamam Dİyanet kurumunu tezkiye edecek değiliz. Öyle bir gayretin içine girmeye luzüm dahi hissetmeyiz. Lakin Allah aşkına söyleyin, bu hutbenin hangi kelimesi islam akidesine aykırı?işte Sözde Kur'an'cıların itiraz ettiği O Hutbe: PEYGAMBERE İMAN TEVHİDİN BİR GEREĞİDİR  Aziz Kardeşlerim!Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “De ki: ‘Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.’ ”1Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Gönülden tasdik ederek Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in O’nun resûlü olduğuna inanan kimseye Allah, cehennemi haram kılar.”2Kardeşlerim!İman esasları Allah’ın varlığını, birliğini, eşsiz ve ortaksız olduğunu kabul etmekle başlar. İman esaslarından biri de peygamberleri, ayrım yapmaksızın kabul etmektir. Bizler, Müslüman olmanın bir gereği olarak bütün peygamberlere, nübüvvet zincirinin son halkası Muhammed Mustafa’ya (s.a.s) ve onun tebliğ ettiklerinin tamamına şeksiz şüphesiz iman ederiz. Bu imanımızı kelime-i şehadetle gönülden tasdik ederiz. diyerek tevhide olan bağlılığımızı, Efendimize olan iman ve sadakatimizi dile getiririz.Aziz Müminler!Peygamber Efendimiz (s.a.s), Allah’ın aramızdan seçtiği, müjdeleyici ve uyarıcı olarak görevlendirdiği, kitabı ile şereflendirdiği son peygamberdir. O, Rabbimizden aldığı vahyi kusursuz bir şekilde bize ulaştırmış, anlatmış, açıklamış ve yaşamıştır. Bu yüzden ona iman eden, Allah’a iman etmiş; onu inkâr eden de Allah’ı inkâr etmiş olur.3Peygamberimiz, bütün insanlığa gönderilmiş bir rahmet vesilesi ve hidayet rehberidir. O, bizlere varoluşumuzun gayesini haber vermiştir. Allah’a kul olmanın, O’nun rızasını ve cennetini kazanmanın yollarını öğretmiştir. Peygamber Efendimiz, özüyle ve sözüyle, her haliyle bizler için ahlak, iffet, şefkat, merhamet ve adalete dair muhteşem bir örnek olarak yaşamıştır. O, ashabına ve “kardeşlerim” dediği bizlere sadakati, dürüstlüğü, vefayı, fedakârlığı öğütlemiştir. Efendimiz, bizim iki cihanda serverimizdir.Kardeşlerim!Hayat kitabımız olan Kur’an-ı Kerim, Peygamberimizin diliyle bizlere ulaşmıştır. Onun örnekliğinde hayat bulmuş, okunmuş, anlaşılmış ve uygulanmıştır. Kur’an’ı yaşanan bir kitaba dönüştüren Peygamberimizdir. Vahyin ağırlığını ilk karşılayan, ilâhî kuralları ilk açıklayan, insanlara Allah’ın muradını duyuran Peygamber Efendimizdir. Yüce Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de bizlere namaz kılmayı, oruç tutmayı, zekât vermeyi, hac yapmayı emretmiştir. Ancak namazın vakitlerini, rekât sayılarını ve nasıl kılınacağını bize Efendimiz öğretmiştir. Orucun ne şekilde ve nasıl tutulacağını, zekâtın hangi mallardan ve ne kadar verileceğini, haccın menasikini bizlere hep Peygamberimiz göstermiştir. Kısacası ibadet hayatımız, onun örnekliğinde şekillenmiştir.Kardeşlerim!“Bize Kur’an yeter” anlayışıyla peygamberimizi, onun siretini ve sünnetini dikkate almadan Müslümanca yaşamaya çalışmak mümkün değildir. Bu duruş, Kur’an’ın bizzat kendisine aykırıdır. Çünkü Yüce Rabbimiz, Kerim Kitabımızda bize, kendisiyle birlikte Resulüne inanmayı4 ve tabi olmayı5 emreder. Peygamberimizin helal kıldığını helal, haram kıldığını haram saymamızı ister.6 Dolayısıyla Peygamberimize inanmayan, onun siretini ve sünnetini benimsemeyen bir anlayış, İslam anlayışı olamaz. Peygambere iman etmeden, Kur’an ile sünnetin arasına mesafe koyularak ebedi kurtuluşa ulaşılamaz. Resul-i Ekrem’in şerefli sözleri olmadan Kur’an anlaşılamaz ve yaşanamaz. Bizi bu konuda ikaz eden yine bizzat Efendimizdir. O şöyle buyurur: “Sakın sizden birinizi, emrettiğim veya yasakladığım bir konu kendisine iletildiğinde, köşesine yaslanmış olarak cahilce, ‘Biz Allah’ın Kitabı’nda ne bulursak ona uyarız; hadis tanımayız!’ derken bulmayayım!”7Kardeşlerim!Tarihin yüce rehberlerine, insanlığın barış ve umut elçilerine, Efendimiz başta olmak üzere bütün peygamberlere sonsuz salat ve selam olsun. Rabbimiz, bizleri tevhidi hakkıyla anlayan, kendisine hakkıyla kul olan, Resulüne hakkıyla tabi olanlardan eylesin! Peygamberimizin ümmeti olma, onun sancağı altında toplanma ve şefaatine nail olma bahtiyarlığından bizi mahrum bırakmasın. Onun sünnetinden, muhabbetinden, bereketinden bizleri bir an olsun ayırmasın.1 Âl-i İmrân, 3/31.2 Buhârî, İlim, 49; Müslim, İman, 47.3 Nisâ, 4/80. Ayrıca bkz. Buhârî, Ahkâm, 1; Müslim, İmâre, 33.4 Nisâ, 4/136.5 A’râf, 7/158.6 Ahzâb, 33/36.7 İbn Mâce, Sunne, 2; Tirmizî, İlim, 10. Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü
Mustafa İslamoğlu'nun öncülük ettiği sözde Kur'an'cı özde muharref bir Kur'an çabasındaki azgın azınlık Diyanetin 12 Şubat Cuma günü verdirdiği Hutbeye itiraz etti. Peygamberimiz (s.a.v)'i sıradan bir postacı yerine koyan zevata göre Peygamberimiz (s.a.v)'i örnek almak güya Allah'a şirk koşmak imiş..

İslam ümmetinin her yerinde işgaller katliamlar ve türlü türlü zulümler kol gezerken adeta öküzün altında buzağı arar gibi aptalca gayretler içine girmek sureti ile garip garip meseleleri ümmetin gündemine taşımaya çalışan ve bunu da güya Kur'an'a hizmet kılıfı ile ortaya koyan Mustafa İslamoğlu'nun gerçek yüzü ortaya çıkmaya başladı.

Kendisini eleştirenlere yönelik olarak sarfettiği "Tuvalet Bezi", "Eşşekler", "it Sürüleri" v.b tanımlamalar ile seviyesini zaten yıllardır ortaya koymuş olan ve Kur'an ahlakından zerre kadar dahi nasiplenmemiş bulunan Mustafa İslamoğlu adlı merdut zatın itiraz ettiği hutbeyi kelimesine ve noktasına dokunmadan aynen yayınlıyoruz ve okurlarımıza soruyoruz: Tamam Dİyanet kurumunu tezkiye edecek değiliz. Öyle bir gayretin içine girmeye luzüm dahi hissetmeyiz. Lakin Allah aşkına söyleyin, bu hutbenin hangi kelimesi islam akidesine aykırı?

işte Sözde Kur'an'cıların itiraz ettiği O Hutbe:


PEYGAMBERE İMAN TEVHİDİN BİR GEREĞİDİR

 
Aziz Kardeşlerim!

Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “De ki: ‘Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.’ ”1

Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Gönülden tasdik ederek Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in O’nun resûlü olduğuna inanan kimseye Allah, cehennemi haram kılar.”2

Kardeşlerim!

İman esasları Allah’ın varlığını, birliğini, eşsiz ve ortaksız olduğunu kabul etmekle başlar. İman esaslarından biri de peygamberleri, ayrım yapmaksızın kabul etmektir. Bizler, Müslüman olmanın bir gereği olarak bütün peygamberlere, nübüvvet zincirinin son halkası Muhammed Mustafa’ya (s.a.s) ve onun tebliğ ettiklerinin tamamına şeksiz şüphesiz iman ederiz. Bu imanımızı kelime-i şehadetle gönülden tasdik ederiz. diyerek tevhide olan bağlılığımızı, Efendimize olan iman ve sadakatimizi dile getiririz.

Aziz Müminler!
Peygamber Efendimiz (s.a.s), Allah’ın aramızdan seçtiği, müjdeleyici ve uyarıcı olarak görevlendirdiği, kitabı ile şereflendirdiği son peygamberdir. O, Rabbimizden aldığı vahyi kusursuz bir şekilde bize ulaştırmış, anlatmış, açıklamış ve yaşamıştır. Bu yüzden ona iman eden, Allah’a iman etmiş; onu inkâr eden de Allah’ı inkâr etmiş olur.3

Peygamberimiz, bütün insanlığa gönderilmiş bir rahmet vesilesi ve hidayet rehberidir. O, bizlere varoluşumuzun gayesini haber vermiştir. Allah’a kul olmanın, O’nun rızasını ve cennetini kazanmanın yollarını öğretmiştir. Peygamber Efendimiz, özüyle ve sözüyle, her haliyle bizler için ahlak, iffet, şefkat, merhamet ve adalete dair muhteşem bir örnek olarak yaşamıştır. O, ashabına ve “kardeşlerim” dediği bizlere sadakati, dürüstlüğü, vefayı, fedakârlığı öğütlemiştir. Efendimiz, bizim iki cihanda serverimizdir.

Kardeşlerim!

Hayat kitabımız olan Kur’an-ı Kerim, Peygamberimizin diliyle bizlere ulaşmıştır. Onun örnekliğinde hayat bulmuş, okunmuş, anlaşılmış ve uygulanmıştır. Kur’an’ı yaşanan bir kitaba dönüştüren Peygamberimizdir. Vahyin ağırlığını ilk karşılayan, ilâhî kuralları ilk açıklayan, insanlara Allah’ın muradını duyuran Peygamber Efendimizdir. Yüce Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’de bizlere namaz kılmayı, oruç tutmayı, zekât vermeyi, hac yapmayı emretmiştir. Ancak namazın vakitlerini, rekât sayılarını ve nasıl kılınacağını bize Efendimiz öğretmiştir. Orucun ne şekilde ve nasıl tutulacağını, zekâtın hangi mallardan ve ne kadar verileceğini, haccın menasikini bizlere hep Peygamberimiz göstermiştir. Kısacası ibadet hayatımız, onun örnekliğinde şekillenmiştir.

Kardeşlerim!
“Bize Kur’an yeter” anlayışıyla peygamberimizi, onun siretini ve sünnetini dikkate almadan Müslümanca yaşamaya çalışmak mümkün değildir. Bu duruş, Kur’an’ın bizzat kendisine aykırıdır. Çünkü Yüce Rabbimiz, Kerim Kitabımızda bize, kendisiyle birlikte Resulüne inanmayı4 ve tabi olmayı5 emreder. Peygamberimizin helal kıldığını helal, haram kıldığını haram saymamızı ister.6 Dolayısıyla Peygamberimize inanmayan, onun siretini ve sünnetini benimsemeyen bir anlayış, İslam anlayışı olamaz. Peygambere iman etmeden, Kur’an ile sünnetin arasına mesafe koyularak ebedi kurtuluşa ulaşılamaz. Resul-i Ekrem’in şerefli sözleri olmadan Kur’an anlaşılamaz ve yaşanamaz. Bizi bu konuda ikaz eden yine bizzat Efendimizdir. O şöyle buyurur: “Sakın sizden birinizi, emrettiğim veya yasakladığım bir konu kendisine iletildiğinde, köşesine yaslanmış olarak cahilce, ‘Biz Allah’ın Kitabı’nda ne bulursak ona uyarız; hadis tanımayız!’ derken bulmayayım!”7

Kardeşlerim!
Tarihin yüce rehberlerine, insanlığın barış ve umut elçilerine, Efendimiz başta olmak üzere bütün peygamberlere sonsuz salat ve selam olsun. Rabbimiz, bizleri tevhidi hakkıyla anlayan, kendisine hakkıyla kul olan, Resulüne hakkıyla tabi olanlardan eylesin! Peygamberimizin ümmeti olma, onun sancağı altında toplanma ve şefaatine nail olma bahtiyarlığından bizi mahrum bırakmasın. Onun sünnetinden, muhabbetinden, bereketinden bizleri bir an olsun ayırmasın.




1 Âl-i İmrân, 3/31.
2 Buhârî, İlim, 49; Müslim, İman, 47.
3 Nisâ, 4/80. Ayrıca bkz. Buhârî, Ahkâm, 1; Müslim, İmâre, 33.
4 Nisâ, 4/136.
5 A’râf, 7/158.
6 Ahzâb, 33/36.
7 İbn Mâce, Sunne, 2; Tirmizî, İlim, 10.
 
Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve adanagundemi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2023 acotr.org bonus veren siteler https://playdotjs.com/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler 2023 casino siteleri